(Bir ağustos akşamı, Denizli-Aydın arasında, Diyarbakır otobüsüne yüreğiyle el sallayan kadın; kimi arıyordun bilmem ama içindeki Diyarbakır yaşadıkça Aydınlı olamazsın, gurbet iki kere yakar canını.
keşke o otobüste olmasaydım, ve o canhıraş el sallayışını görmeseydim..
bu şiiri okuyanlar gibi ben de seni tanımıyorum ama bu şiir senin.)
...................................
.......
.....................
Otobüs camından yaşamın her karesiyle sınırsız kucaklaşmayı,
tanımadığım çocuklarla gözgöze gelmeyi,
yol üstü lokantalarda telaşla atıştırmayı,
ve her yolculuk sonrası şiirler yazmayı özledim.
Ben yollara küsecek adam değildim....
Alafranga maviliğin tam ortasında,
arabesk akşamları özleyecek kadar SEN'le doluyum,
hüzünsüz olmuyor, olmuyor...
nerdesin yağmur kokulu şiirim...
Hani eylülde yol çizgileri ıslanır, biz çoğalırdık,
Ekim vurgunundan habersiz imkansıza yürürdük,
biz koşardık, gökkuşağı uzaklaşırdı; aklımız kilometrelerce havada..
ben şiirsiz kalacak adam değildim,
lakin yolculuklar biteli,; kelime kelime ölüyorum
Sırtına 'Only God can judge me'yi' kazıyan İskoçyalı kadına katılıyorum
Günahlarımı da seviyorum rabbimi de.!
Ben zamansız ölecek adam değildim....
Hüzün gözlü sevgilim,
Güneşin doğduğu kentlerde tutukluyum
şiir esir, yollar uzak,
sen ellerin...
ben aşksız ölecek adam değildim....
1 Eylül 2010
(only god can judge me: sadece Allah beni yargılayabilir.)
İbrahim EroğluKayıt Tarihi : 3.9.2010 12:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben en çok gözlerinde sevmiştim baharı......

' gittigin yere benden selam söyle' der gibi, otobüse el sallayan bir bayanin hüznünü bile aninda gözlerinden okur şair.
Bizde 10 puanimizla kutluyoruz.
Selamlar.
TÜM YORUMLAR (107)