Kim bilir seni
Hangi yarınların koynunda
Ellinde mendil, gözünde yaş
Koynunda hüzün, dudaklarda sürgün
Yorgun ve solgun bulacağım
Platonik aşklarla büyüdü çocukluğum
Gerçekten uzak
Gerçekten yoksun
Sevmeyi hep tek taraflı sanırdım
Ve bu yüzden kayboldum
Bilyelerin küçük rüyacıklarında
Çok kez kanadı diz kapaklarım
Dirseklerim
Çok kez acıdı, çok kez unutuldu
Ve bu yüzdendir
Cebimdeki yara bantlarını taşımam
Ben sevmeyi sende öğrendim
Aşkı sende
Huzuru sende
Sevmeyi gözlerine bakıp
Tenine dokununca anladım
Bu kez hançer
Bir kere saplanmak için
Çok kez bilendi
Kanadıkça sol yanım
Ben ağladım
Ağladıkça ağlamayı öğrendim
Gözlerim seni aradı gün batımlarında
Sana benzettiğim kadınlar
Yüreğimi sızlattı
Ve o eskilerden kalan hançer
Tekrar takrar bilenip saplandı
Şimdi sen yoksun
Yağmur yok, güneş yok
Gece yok, gündüz yok, yaşamak yok
Ölümün su üstündeki
Titrek gölgesi var
Kim bilir seni
Hangi şehrin boş sokaklarında
Hangi yalnızlıkta,
Hangi kimsesizlikte bulacağım…
Kayıt Tarihi : 5.8.2007 14:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!