İlmim ahlaktan
Kalbim irfandan mahrum kalınca
Vicdanım edilgen olmaya matufsa
Aklım, hakikat şiarından yoksun kalırsa
Ruhum bizar ve viran olunca, hakkını veremem
Sevgi ve muhabbet
Heves ve keyfiyetten müstesnadır
O ruhi sedadır, kalbi ihtiyaçtır, aşkı hakikattir
Sevdanın en masum ve samimi toprağıdır
Ummana açılan umuttur, vefayı sadakattir
Din, ilimdir
İlimde elbette ki dindir
Cahil ne kadar dindarsa, o nispette
Fanatik ve taassup ehlidir, delalet üzeredir
Hakikatten arîdir, ahlakilikten nasipsizdir
Çünkü ilim
Rabbimiz tarafından emanet edilen
En mukaddes iman ve akide dirliğidir
Ne zaman ahlak ilim ve Kur’andan koparılınca
Bilgi içimizi ve zihnimizi zehirleyen gerçekti
Aklın varoluş amacı
Bilgiyi keşfetmek, onu elde etmek ve üretmektir
Hudiri ve hulusi olarak bilgi iki kısımda incelenir
Huduri, varlığa yaratılıştan yüklenen bilgidir
Hiçbir deli aklını kaybetse bile elleriyle yürümez
Hulusi bilgi ise
Sonradan kazanılan bilgiler olarak bilinendir
Öğrenme, gözlem, tecrübe gibi elde edilenlerdir
Nübüvvet hulusi bilgidir, ancak insanın elde etmesiyle değil
Bizzat yaratan Allahın bahşetmesiyle elde edilen bilgidir
İlim akli ve şer’i olmak üzere
Yine iki kısımda tasnif edilerek ikmal edilir
Şer’i olan ilim, vahiyden süzülüp gelendir
Ümmetin üzerine bir ölü toprağı serpiliyor
Kur’an Mushaf’a, tertil tecvide,
Kıraat tilavete, mana lafza inkılâp ediyor
Tahkikin yerini taklit alıyor
İslam imanının kaidesi tevhit iken,
Tevhit birlemeyi ve bütünlemeyi gerektirirken,
Müslümanlar ilmi din ve dünya ilimleri diye parçalara ayırdı
Kayıt Tarihi : 16.4.2014 14:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!