Ben ki, anlatamadım derdimi insanlara, hep sustum. Belki dedim, bakışlarımla anlatırım derdimi, bu sefer suçlu olan gözlerim oldu. Yazdıklarımla anlatırım dedim, ama yağmurlu bir gecenin buğulu sabahında kırık buldum kalemimi. Bu yağmur dinmedi, ve dinmeyecekti, ta ki...
Ben sevdalım arkadaş, sevdama ona sevdalıyım.
Yorgun gecelerin seherindeki, yorgun hülya güvercinlerinin dua nağmelerine sevdalı olduğum gibi ona sevdalıyım...
Bir de, bir de uzaktan gelen bir sabanın beraberinde getirdiği hiç duymadığımız, hiç hissetmediğimiz, hiç görmediğimiz, içine gömüldüğümüzde kocaman bir hiç olduğumuz o eşsiz duygulara bizden farklı hareketlerine ve düşüncelerine sevdalıyım...
Halk edilmiş tüm mahlukatın kendi bedenine çekildiği, yarı ölümü tattığı o gece vakti, Ona sarılıp; tüm dualarımı, tüm hülyalarımı Onunla paylaşacak, Onunla ölecek, Onun kadar o olacak, kadar onsuz hiç ama hiç olmayacak kadar sevdalım.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta