Ben Sensiz ken İyi değilim, Katilim, Suda Köpek balığı Karada Kobra yılanıyım, Dokunmaya calışmasın kimse bana,yırtar parçalar Tarumar ederim 
Sensiz ben, kötüyüm, bencilim, Asabiyim,Düşüncelerimde arsız Fikirlerimde kararsızım, Nabzım atmıyor benim sensiz, nefes darlığı çekiyorum, Oksijenim gasp edilmiş son nefes tribindeyim..! Kıl payı yaşıyorum, Ölüme ramak Kaldı.! Biliyorum ki şuan Çıksan Karşıma Baksam sana zifiri gözlerimle, Gün geceye dönüşür,Yıldızlar üzerimize yağmur olur, Biliyorum ki yanımda olsan Sarılsam sana, Geceyi ortadan ikiye yarıp, terleten sıcaklığıyla ortaya çıkar güneş, ve biliyorumki Koklasam Saçlarını,Bahar gelir Yurdumun topraklarına,Yeni türlerden çeşit çeşit güller dolanır ayaklarımızın altına,bu güzellik hiç son bulmasın istiyorum, Bu perde kalkmasın istiyorum gözlerimin önünden açmak istemiyorum gözlerimi, seni Karsımda görmediğim her an,Kinciyim,Dilenciyim, Sokak lambası altında üşüyen Tinerciyim,her yanım kimyasal
ne yapacağım hiç belli değildir, Ben sensiz, kötüyüm bencilim asabiyim Düşüncelerimi Arsız Fikirlerimi kararsız, Bugunümü Yarınsız Yaşıyorum. !
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta