Ben senin için ölümü erteledim
Bu kadar masum bu kadar günahsızken
Ne meşakkatli iştir bilir misin?
Kalkacak ikinci treni beklemek
Daha gitmeden öbürü istasyondan
Ben senin için yaşamı erteledim
Yetiştirmeye çalıştım hep vakti gecikenleri
Bekleyip durdum benden evvel
Ya da habersizken gidenleri
Ben senin için hayallerimi erteledim
Ne kavgaya tutuştum maden ocaklarında
Ne de göçükte kaldım grizu patlamalarında
Ne sorgulandık bir gece vakti
Bilinmeyen bir yerde
Ve
Özenmedim Che Guevara’nın öykülerine
Dik duruşlarını hiçe saydım, bir şafak vakti
İpe çekilenlerin
Okul önlerinde bekleşen babasız çocukların masumiyeti
Kolunu hızara kaptıran doğramacı ustası
Ve şişelere sığınan sarhoş bedenler
İlgilendirmedi hiç beni
Ben senin için insafımı erteledim
Bir gece vakti eve dönüşümde
Korkup paniklemedim kendi ayak seslerimden
Geçerken dar sokağından o ıssız kentin
Zamansız çalan korna sesleri
Ya da ansızın bir bekçi düdüğünün tiz sesi
Tedirgin etmedi beni
Geçen itfaiyenin bizim yangınlara
Gitmiş olma ihtimali aklıma gelmedi hiç
Ben senin için korkularımı erteledim
Maç çıkışı bir fanatiğin muhtemel hedefi olup
Saldırıya uğramadım kalabalıklarda
Ya da kırmızı ışığı ihlal edip geçebilme becerim olmadı karşı caddeye
On altı metresine mavi denizin
Tüpsüz dalabilme şansımı kullanamadım
Ben senin için risklerimi erteledim
Vapur düdüklerinden etkilenip
Atmadım kendimi bir mor takanın güvertesine
Ağ kokularını yaşlı balıkçıların hikâyesinden bilirim
Hırçınlıklarına aldırmayıp denizin
Kavgasında yenik düşmüş tayfaların
Aldırmadım bakışlarındaki kine
Ve kıyıda bekleyen yavukluların yürek yangılarında
Hasretlenmedim hiç
Ben senin için merhametimi erteledim
Ve ekin tarlalarında orak sallayan ırgat kızların
Alnında birikip toprağa düşen iki damla ter
Anlamlı durmadı yüreğimde
Çobanlarının sıhhiye, kocakarılarının ebelik yaptığı
Bir köyde bulunmadım
Ağıtlarını söylemedim çığ altında kalanların
Anam hiçbir kardeşimi bir kış gecesi
Atlı kızakta doğurmadı kasaba yolunda
Kurt ulumaları eşliğinde
İnce hastalıktan kimse ölmedi bizim hanede
Su savaşlarına katılıp heder olmadım köy meydanlarında
Ve ben filmlerden bilirim bütün bunları
Senin için ülkesiz kaldım
Senin için öz vatanımda sürgün oldum
Sevda hikâyelerim yoksa gençlik günlerimden
Ve ben aslında…
Hiç gelmedim dünyaya belki de
Ömrümü geleceğine sermaye sayıp
Koca bir yaşamı sabote ettim
Coplasınlar seni de beni de oğul
Coplasınlar ulan!
Sürgünler yaşamayasın öz vatanında
Kırsınlar her iki kolunu bilekten
Dönüp bakarsam namerdim
Ben senin için insanlığımı erteledim
İşte o an ölümden de beter öldüm ben.
Rıfat GürsoyKayıt Tarihi : 16.2.2007 16:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Rıfat Gürsoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/02/16/ben-senin-icin-4.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)