Ne yana baksam seni görüyorum,
Neye uzansam dokunamadıklarım çıkıyor karşıma.
Yağmur yağıyor güneşin yerine,
Ve gece çoktan geçti günün yerine.
Penceremden sızıyor o öksüz sokak lambasının titreyen ışığı,
Ankara henüz göremedi beyazı.
Ondan belki de yazının en ulaşılmaz yeri; kardan adamı.
Yine seninle geldi şarkılar,
Ezberimde Atilla İlhandan dizeler.
O satırları okuduktan sonra göz göze değmeli mi karar veremedim aslında.
Titreyen avuçlarda bir şarap şişesi deva olur mu tüm bunlara...?
Ya da hangi Tanrı sahip çıkar yarattıklarına.
Elimde bin harfim var.
Nereden başlarsa başlasın eksiliyorum her vuruşumda.
Bitmesin istiyorum,
Uzun sürsün bu keyifsiz yazının keyfi.
Hissedemediğim kardan adamın,
Benden olsun burnu, beresi.
Gideni bilmem ama
Kalana cehennem bir değil nasıl olsa.
Ankara şahidim olsun her şekli ile.
Ben gözüm kapalı giriyorum senin cehennem dediğin deliğe.
Üzerimde o palto cebimde umut.
Hadi,
Kolaysa sen beni unut.
Önce gözlerimi sil yüzünden,
Usulca sıyrılsın sözcüklerim dilinden.
Son arzusunu sormadan,
Avuçlarındayken çek iskemlesini ellerimin.
Şimdi geç aynanın karşısına,
Suretine karışan ruhumu bırak ayak ucuna.
Tenine attığım imzanın kuruyan mürekkebini kazı bileklerinden.
Ne adım okunsun,
Ne de bir iz kalsın artık benden.
Hadi,
Gir artık içeri...
Şimdi duvarlarından sil beni.
Ayıkla renklerine karışan sesimi.
Çıkar üzerine sinen hayallerimi.
Ne sesim kalsın artık sende ne de cismim.
Fotoğraf karelerine bile sıkışamamış mutluluklarımızı,
Bir kibrit alevinin peydahladığı kıvılcımlara teslim et.
Ahh...!
Cehennemden söz etmiştin ya hani,
Gözüm kapalı yazdığım iki satır bunlar sana dair.
Kış günü Ankaranın beyazıdır üzerime serdiğim.
Avuçlarımda henüz sana yazılmamış sözcüklerim.
Unutma...! Belki sende değildim ama
Ben seni unutmaya hiç yeltenmedim..
Kayıt Tarihi : 30.1.2012 19:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!