Hayatımızdan söküp attığımız insanlar vardır, onların isimleri saklıdır ama dururlar yüreğimizin derin diplerinde…
Bazıları basıp gitmiştir, bazılarını da biz söküp atmışızdır içimizden, ama onlar oldukları yere, durdukları yere, duruşları ile mıhlanmışlardır…
İsimleri geçer çoğu zaman düşünsel sörflerimizden. Ve bir anda fırlar siluetleri gözümüzün önüne…
Çoğu zaman kızarız, morarır dudaklarımız, kendi kendimizi sinirsel ısırışlarımızla, ama onlar bilmezler çektiğimiz acılarının toplamını, sürüklenirler yıllarca içimizde…
Kızarız ama belli etmeyiz basıp gidişlerine üzüntülerimizi, sahte ve sinsi gülüşlerini yapıştırırız gözlerimize de yine de bir perde çekemeyiz onların görüntülerinin önlerine…
Bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
İste o, insanin bir yerde, aşka boyun eğmesi
Devamını Oku
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
İste o, insanin bir yerde, aşka boyun eğmesi