Hayatımızdan söküp attığımız insanlar vardır, onların isimleri saklıdır ama dururlar yüreğimizin derin diplerinde…
Bazıları basıp gitmiştir, bazılarını da biz söküp atmışızdır içimizden, ama onlar oldukları yere, durdukları yere, duruşları ile mıhlanmışlardır…
İsimleri geçer çoğu zaman düşünsel sörflerimizden. Ve bir anda fırlar siluetleri gözümüzün önüne…
Çoğu zaman kızarız, morarır dudaklarımız, kendi kendimizi sinirsel ısırışlarımızla, ama onlar bilmezler çektiğimiz acılarının toplamını, sürüklenirler yıllarca içimizde…
Kızarız ama belli etmeyiz basıp gidişlerine üzüntülerimizi, sahte ve sinsi gülüşlerini yapıştırırız gözlerimize de yine de bir perde çekemeyiz onların görüntülerinin önlerine…
Yağmurlar içinden ıslandım geldim
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim
Üşüdü ellerim üşüdü kalbim
Devamını Oku
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim
Üşüdü ellerim üşüdü kalbim