Ey bu gönlün Rahman bildiği,
Bismillah ile başladığım her aramada
Harf harf oluşan ayet aramalarında
Ne çok durdum da, göremedim ben seni!
Kaç Ötre kaç Şedde isyan ettim
Şerre meylettim, kalbi çalındı çocukluğumun
Ama uslanmadı gitti bu gönül,
Ben sadece hasretini hatmettim…
Aradım-durdum, takdir demedim
Rahlede alnım çatladı, Azrail’e boyun eğmedim.
Tekme attı aklıma babam,
Annem; feryat-ı figan yüreğime
Ben yine bir kez olsun, senden ötesine tövbe etmedim…
Sürdüler aklımı bir imamın vicdanına
“Ezberle” dediler, kalbimin en cenabet zamanında
Gusletmedim dinini aklımın,
Ben, senden ötesini bir tamam ezber edemedim…
Alıp seni aklıma firar ettim ayetlerden
Küfre yordum dilimi, yaratanın şerrinden
Korktum, secde ettim, seni kaybettiğimi zannettiğimden
İman-ı gusle yöneldim, ben günah bir kederden
Yine de vazgeçemedim, gözlerinin eksik cennetinden…
Adem oldum, Havva’ya aşkından
Yerin yüzüne sürülen.
İbrahim oldum, bir an’ın hevesine
Allah’ının ateşinde küllenen
İsa oldum, on iki havarinin şarabıyla
Meryem’in yalanına gerilen.
Zerdüşt oldum, bilginin inziva halına
Yılan-kartal arası, güneşi tanrısı bilen
Ama bir sen bulamadım, Mansur oldum,
Küllerini “Enel hak”la Dicle’ye hediye veren…
Ey bu gönlün rahman bildiği
Bismillah ile başladığım şiirin son ayetinde
Ne çok meylettim de günaha, yine de anlatamadım ben seni.
Ey bu gönlün Rahman bildiği
Ne çok peygamberi şahit ettim de bu sevdaya
Seni Hallac misali savruk kül ilen, bir tamam Aşk edemedim…
Ercan YAVUZER
16 NİSAN 2011
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta