Üstad Ali Şeriati'ye...
Senin oğuşturduğun lekeli çocuk yüzlerin
Akşamın terkisinde besledi hırçın deşikleri
Şakkal kamer yansıdı sularına
Sabahın berrak cildini
Bin türlü bela ile yoğurdu
Paspal tacirlerin
Rum seferini hatırlatıyordu maceramız
O beldenin surlarından
Somurtkan nöbetçiler paylıyordu kavruk yüzümüzü
Oysa biz tufanların haşin yumruklarını
Boynumuzun cevşeniyle savuşturuyorduk
Anlaşılmayacak tutkularımızın askılandığı tüller
Kuşandığımız silahların pusları
Herkesi tiksindirecek
Unutulacak köhne darbelerin örsünde dövüldüğümüz
Bir sen, bir ben, bir de şakkal kamer
Asılacağız madalyalarımızın kancalarına
Kakırcalar kırlanacak kanımızın gölgesinde
Rehin bıraktığımız yaratkanlıklar,
Gelin duvakları
Güneşin gaddar vuruşlarından filizlenen azim,
Ve zırhların emniyeti hatırlayacak bizi
Menfur cinayetlerin kucağına çıkacağız
Düşeceğiz meşhur güzellerin
Gerdanındaki nazarlıklardan
Duru bir maveranın tezgahına
Bizi sadece
Börklerimizdeki karanfiller, erik çiçekleri
Süzgün kirazlar hatırlayacak
Akşamın alacasında
Osman Kızıler 2
Kayıt Tarihi : 22.9.2020 21:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!