Ben şehit oğluyum. Şiiri - Sema Coban

Sema Coban
42

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ben şehit oğluyum.

Göğsüme resmini taktılar
Yetim mişim gibi baktılar
Bayraklara yürekleri sarmışlar..

Farkında mısınız?
Suskun, şaşkın yüreklerinizden
Korkuyorum
'Babam neden gelmedi anne? '

Asker amcaya sordum
Toprağında yitti
Vatanı için gitti diyor
Cennet vatan toprağı mı?
Azrail benden daha mı tatlı?
Söylesene anne

Avuttum sanıyorlar
Babam mıydı kurban?
Kahramanı mı çaldılar
Niye bu kin
Vatana göz diken
Kirli yüzler kim?
Su tabancamla vuracam
Cevap versene anne.? ...

Ağlama diyorlar
Düştüm mü sanıyorlar
Hani şehitler ölmez diyorlar dı?
Nerde kaldı benim babam

Susmasana anne....
Göremiyorum
Nerde kaldı benim babam?


Onda kalmıştı, bütün oyunlarım

Sema Coban
Kayıt Tarihi : 8.11.2008 09:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Binbaşı Murat Özyalcın'ın oğlu Utku'ya,

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik

    MEMO VE MEMEDİN AĞIDI AĞLADIĞIDIR

    HERGÜN GÖRÜRSÜNÜZ ONLARI
    HANİ UTANIP
    YANAKLARI KIZARIR YA KONUŞURKEN
    ÇARŞIDA PAZARDA
    TARLADA TAPANDA
    HARMANDA
    TIRPANDA

    ELİNDE SEFER TASI
    İŞE GİDERKEN
    SOKAK SÜPÜRÜRKEN
    ÇALARKEN
    ÇIRPARKEN
    BELKİDE SOKAĞA TÜKÜRÜRKEN
    YA DA BİRİLERİ ONLARIN
    YÜZÜNE TÜKÜRÜRKEN
    YA DA
    BİR ÇALININ DİBİNDE
    İBADAT EDERKEN


    HANİ GÜLERKEN
    BELKİ DE SAZ ÇALIP
    TÜRKÜ SÖYLERKEN
    HALAYDA
    HORON TEPERKEN.
    ARADA BİRDE
    DÜŞÜNÜRKEN GÖRÜRSÜNÜZ ONLARI

    BELKİ MEMET
    BOYU BİR KARIŞ BİR YİĞİT
    UFAK TEFEK
    HANİ TÜFEK KADAR

    HELE ANASINA
    BABASINA
    GARDAŞINA
    YAVUKLUSUNA SORUN BİRDE
    SELVİ BOYLUDUR
    AĞRI DAĞIDIR MEHMET
    ANASININ YARI YANIDIR


    FARZEDİN Kİ
    OĞLUNUZ
    YAVUKLUNUZ
    YÂRİNİZ
    YARENİNİZ
    KARDEŞİNİZ

    Hani perçemleri hani
    Parça parça yarı yanı
    Düşmanları doyurdumu
    Memedimin akan kanı

    VAZİYETİNDE GELDİ
    BİR DÜŞÜNÜN ALAH AŞKINA
    NE YAPAR NE EDERSİNİZ

    İŞTE MEMO VE MEMET
    ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN İNADI
    O ACININ TADI
    HER HESAPLAŞADA
    ARADA KALANI
    KANAYANIDIR


    MEMO OLMUŞ
    MEMET OLMUŞ
    DAVUT OLMUŞ
    DEYVİT OLMUŞ
    NE FARKEDER
    HEPSİ DE
    Dağlar dağlara dayanır
    (Anam her sese uyanır)
    Düş görüp anam uyanır
    Akşam haber almış idi
    Sabah oğulsuz uyanır
    İNSAN EVLADIDIR
    HER İKİSİDE
    BİRİLERİNİN CANIDIR
    CANANIDIR

    HANİ ŞU HABERLERDE
    HANİ BİRİNE GÖRE ŞEHİT
    DİĞERİNE GÖRE…
    İT OĞLU İT

    BU KÖR DÖĞÜŞÜN
    BİR YANI
    O KURBANLIK KOYUNUN ADIDIR
    MEMO VE MEMET

    AMA
    ASLINDA HER İKİSİ DE
    OLANIN BİTENİN
    FARKINDADIR

    İŞTE BU ONLARIN
    AĞIDI
    AĞLADIĞIDIR

    YARININ MEMEDİ
    VEYA MEMOSU
    ŞU YANINIZDAKİ
    SAÇINI OKŞADIĞINIZ
    UÇARI ÇUCUK
    OLABİLR Mİ ACABA
    NE DERSİNZ


    ASKERDE ŞEHİT DÜŞEN
    MEMEDİN AĞIDI
    ANASININ AĞLADIĞIDIR

    Sıra sıra gelir şehitler
    Bir çare bulmaz zahitler
    Adam deyip seçtiklerim
    Bu mu verdiğiniz vaatler

    Giderken davul döğerdi
    Ana oğulu överdi
    Dostları şöyle dursun
    Düşmanını severdi

    Memedimin bağrı yanık
    Son nefeste yârin anık
    Kara haber tez ulaşır
    Kâğıdının ucu yanık

    Alkanları yere akmış
    Ölürken güneşe bakmış
    Komutanın zamanı yok
    Kâğıdının ucun(u) yakmış

    Peş peşe gelir şehitler
    Analar yakar ağıtlar
    Yüreğim yanıyor aney
    Hiç kar etmiyor öğütler

    Haber gelir çıfıt ile
    Karşılanır ağıt ile
    Anasına haber gelmiş
    Ucu yanık kâğıt ile

    Dağlar dağlara dayanır
    (Ana her sese uyanır)
    Düş görüp anam uyanır
    Akşam haber almış idi
    Sabah oğulsuz uyanır

    Dediler geldi oğlunuz
    Melekle doldu avlunuz
    Sevdalısı ağıt yakar
    Der böyle miydi gavlimiz

    Ağıda gelin ağıda
    Anası hayrın dağıda
    Dağlara sığmayan yiğit
    Nasıl sığar bir kâğıda

    Esti de sam yeli esti
    Tetiğe cin eli değdi
    Böyle yazgı olur mu
    Bize kimin dili değdi

    Haber geldi anasına
    Dokunamam yarasına
    Yüz bin destan yazsam azdır
    Kaşlarının karasına

    Kan içinde kan içinde
    Her yanları kan içinde
    Memed gibisi varmola
    Köyde onca can içinde

    Kurşun oğlun yok mu senin
    İşçilerin tok mu senin
    Kan içerek doyulur mu
    Din imanın yok mu senin

    Yanası dağlar yanası
    Nasıl dayansın anası
    Böyle gelin görülmüş mü
    Kanla yakılan kınası

    Hani perçemleri hani
    Parça parça yarı yanı
    Düşmanları doyurdu mu
    Memedimin akan kanı

    Yavuklusu dama çıkar
    Çıkıp da dağlara bakar
    Ellere soğan acısı
    Ateş düştüğ(ü) yeri yakar

    Memmedin gözleri üzüm
    Adına türküler düzün
    Karanfil sandım yarasın
    Hiç çiçek açar mı güzün

    Düşman ataşı harlamış
    Kurşun döşünde parlamış
    Kardeşleri can derdinde
    En az bir saat hırlamış

    Kem gözlerden sakınırken
    Dokunmaya çekinirken
    Nasıl yatar taş yastıkta
    Yün döşeğe yakınırken

    Dala baykuş konmuş şimdi
    Umutlarım sönmüş şimdi
    Işıl ışıldı gözleri
    Bakışları donmuş şimdi

    Kuşun gelip onu buldu
    Can havliyle otlar yoldu
    Anasının bir tek oğlu
    Elleri koynunda kaldı

    Ana kalkmaya erinir
    Bu ne iş diye yerinir
    Dağda taşta duvarlarda
    Gözüne oğlu görünür

    Dağlar dağlara dayanır
    Gün doğar herkes uyanır
    Bana derler sabret bacım
    Buna yürek mi dayanır

    Sebep olan sebep olan
    Benim yürek kebap olan
    Kapıcıkları kapansın
    Bu acıya sebep olan

    Ana çıkamıyom gardan
    Medet yok gardaştan yardan
    Tam meyveye duracakken
    Sam yeli vurdu bahardan

    Saklamaz dağın meşesi
    Dalına hazan düşesi
    Bir Memet vurulma ilen
    Biter mi köyün neşesi

    Yağmur yağar sicim sicim
    Gördüğümle azar acım
    Ölenin öldüğü kaldı
    Ölen senin benim necim

    Efene gülüm efene
    Gelin konmaz ki kefene
    Yere göğe sığmaz idin
    Nasılda sığmış kefene

    Uyar mı bize uyar mı
    Kan il karın doyar mı
    Geride kaç yetim kaldı
    Yoksul yoksula kıyar mı

    Baldan tatlı baldan tatlı
    Benim yavrum baldan tatlı
    Seninki benimki yok ki
    Herkesin oğlu kıymatlı

    MEMO’NUN AĞIDIDIR

    Tayyareler hırım hışım
    Bir belaya bulaşmışım
    Ana belada bu başım
    Yer gök ateşten yanıyor
    Yardıma gelmez gardaşım

    Sevda değil bu bir hışım
    Bir belaya bulaşmışım
    Etim savruldu göklere
    Yirmi değil daha yaşım

    Dağlar dağlara yaslanır
    Kuşlar eşine seslenir
    Ocağı sönesi felek
    Yârin mavzeri paslanır

    Ay buluta düştü mola
    Kurt karnını deşti mola
    Yüreğimin yarasına
    Acep kurtlar düştü mola

    Kurşun yemiş de döşüne
    Mor sinek konmuş yaşına
    Şehit mi gazi mi söyle
    İnsan kıymaz kardeşine

    Kan içinde kan içinde
    Siyah kâkül kan içinde
    Çürüyesin yağlı kurşun
    Cehennemin yan içinde

    Azarına nazarına
    Düşmüş de can pazarına
    Hiç kardeşi yok muyudu
    Baykuş konmuş mezarına

    Sesler gelir bağlardan
    Kurtulamam ağlardan
    Düğününü edecekken
    Ölüsü geldi dağlardan

    Kan kusuyor kan kusuyor
    Namlular mermi kusuyor
    Kardeş kardeşe kıyar mı
    (Ala canlı kan kusuyor)
    Can çıkmıyor kan kusuyor

    Şu yiğidin bakışına
    Yol yürünmez yokuşuna
    Kuruyasın zalım Fırat
    Aldı gitti akışına

    Başına varıp oturdum
    Görünce aklım yitirdim
    Kurşun yuvan parçalansın
    İnsanlığımdan utandım

    MEMET’LE MEMO’NUN
    Gecenin bir beyrinde
    Belki
    Bir söğüt ağacının dibinde
    Belki de yıldızlar altında
    Gudul gudul
    DERTLEŞİP AĞLAŞTIĞIDIR

    Dal sallanmaz esmeyince
    Uzar gider kesmeyince
    Yiğidin derdi görünmez
    Yarasını deşmeyince

    Anadolu hırçın gelin
    Seni derdin bitmez mi hiç
    Nedendir hiç durulmadın
    Belan öte gitmez mi hiç

    Yıldızın üçü terazi
    Goyak goyak oldu sızı
    Dertlerimiz dizi dizi
    Nasıl kader nasıl yazı

    Yalnıza kardeş değilsen
    Mazluma yoldaş değilsen
    Dört kitapta haramdır bu
    Garibe yandaş değilsen

    Bir yanda toprak ağası
    Bir yanda para babası
    Tuttuğun yol hiç hoş değil
    Olmuşlar da baş belası

    Arkamızdan göz ederler
    Karanlıkta iz ederler
    Şaka değil hiç düş değil
    Yalanları öz ederler

    Attınız hakkı hukuku
    Sattınız kâfire halkı
    Bunca akan kan iş değil
    Hak böyle koymamış narhı

    Dal sallanmaz esmeyince
    Uzar gider kesmeyince
    Engerekler huysuz olur
    Zehirini kusmayınca

    Dert birikti dert üstüne
    Kanı karanfil üstüne
    Başım beladan kurtulmaz
    Bilmem feleğin kastı ne

    Kurşun gelip canım aldı
    Ana acı haber saldı
    Kardeş kardeşi vuruyor
    Oğul kız arada kaldı

    Bu dünyada nice zulüm
    Yiğide tez gelir ölüm
    Tören terbiyen yıkılsın
    Bizi düşman eden zalim

    Felek belasın sürümüş
    Geceleri kan bürümüş
    Şurada vurulan yiğit
    Gözlerine yaş yürümüş

    Baldan tatlı baldan tatlı
    Benim yavrum baldan tatlı
    Seninki benimki yok ki
    Herkesin oğlu kıymatlı

    Namlıdan ateş savrulur
    Değer de saçım kavrulur
    Yaşam da ayakta gerek
    Yiğitler bir bir devrilir

    Kurşun oğlun yok mu senin
    Patronların tok mu senin
    Kan içerek doyulmaz ki
    Din imanın yok mu senin

    Feryat figan ün eder
    Kimi gününü gün eder
    Benim yavrumun ölümü
    Bilmem kimi zengin eder

    Goncaydı dalında kaldı
    Gülüşü gülünde kaldı
    Gayrı beyler kına yaksın
    Muradı gönlünde kaldı

    Şu dağların ninnisine
    Ses vermedi yar sesime
    Yüreğinde sevdası yok
    Kurşunun yar nesine

    Haylamadı hoylamadı
    Beşiğini sallamadı
    Ana değildi ağlasın
    Kurşun ninni söylemedi

    ******

    Yolunda yorulmuşum
    Yellere sorulmuşum
    Peşimde haramiler
    Dağlara vurulmuşum

    Üstümüzde bulutlar
    Gönlümüzde umutlar
    Sevdamla büyüttüğüm
    Gülümü kuruttular

    Arkamdan ağlamayın
    Yaramı dağlamayın
    Türküye gömün beni
    Karalar bağlamayın

    Yaz yağmurları yusun
    Kuşlar yasımı tutsun
    Dağlar kılsın namazım
    Bulutlar da ağlasın

    *******

    Yağmur yağar siğim siğim
    Giden can benim sevdiğim
    Eller gülüp oynaşıyor
    Umurunda mı öldüğün

    Gözyaşlarım dizim dizim
    Suç onların değil bizim
    Öldüğüme gam yemem de
    Açık gidecek bu gözüm

    Aç, feryat figan ün eder
    Kimi şimdi düğün eder
    Memo memet ne fark eder
    Bilmem kimi zengin eder

    Hey ağalar aklı erenler
    Abuk subsuk konuşanlar
    Yok mu bunun bir çaresi
    Her yerde akıl verenler

    Çekilmiş bedenden kanı
    Hani içindeki canı
    Mesaj yollan teller çekin
    Durdurun bu akan kanı

    Ne güzeldi gülüşümüz
    Çiçek açardı düşümüz
    Acep kimi güldürdü ki
    Kan içinde gidişimiz

    Tarlalarda yorulan biz
    Fırınlarda kavrulan biz
    Her denen inanıp
    Duman olup savrulan biz

    Bir harmanda karışmayı
    Bahar gibi gülüşmeyi
    Niye çok görürler bize
    Kardeş kardeş bölüşmeyi

    Mahmut NAZİK 2008 MERSİN

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Sema Coban