Ben sana gül attım da sen taşmı sandın

gözlerim kan çanağı,şarap kırmızısı...
uykularım çalınmış faili meçhul...
rüyalarıma hasretim,uyanmayı özledim...
bilmem ki seni sevdiğim belli oluyormu...
dağların eteğinde bir bir eriyor güneşle kar
anladım ki her kışın sonu bahar...
toprak kokusu,kuş sesleri,papatyalar...
bahçede asmalar,çimen bağlamış kaldırımlar...
geceleri damın etrafında dolandıp ıslıklar çaldım...
yoksa beni gece bekçisimi sandın...
ardından azmı ağladım...
dolandım dolandım nöbetçi eczane aradım...
nafile gönlüm,yarama merhem bulamadım...
göz attım,kaş çattın...
ben sana gül attım da sen taş mı sandın...
yedin bitirdin gözün doysun...
bilmem ki artık sana ne diyeyim...
bedduamı edeyim ardından su mu dökeyim...
ayrılınca dayanamaz ölürüm sandım...
meğer gözümde ne kadar büyüttüm...
ve anladım ki sonunda...
ben seni sevmedikçe...
aslında sen bir hiçsin...