Ben Sahtekarın Biriyim

Terziliğe hiç heveslenmedim
İğne ile iplik
Ve düğme ile ilik arasındaki ilişki
Çekmedi beni...
Ben kitapları sevdim
Satırbaşlarından başlayıp paragraf sonlarına inen
O yokuş aşağı yolun sonunu iple çektim
Bir garip bakıldı yüzüme
Ve tartışmaya açılmadı konu
Öyle bakıyorlardı
Öyleyse kesinlikle gariptim

Misafirlikte ikram edilen limon kolonyalarından
Nefret ettim
Kötü kokuyorlardı
Fakat her seferinde kolonyayı sürünüp gülümsedim
Ben sahtekarın biriyim!

Aslında misafir salonlarını da hiç sevmedim
Bana göre değildi geniş rahat koltuklar
Ben koridorları tercih ettim
Dar,uzun ve loş koridorlarda bulmak için yönümü
Ter döktüğümde hissettim yaşadığımı
Bunu kimseye söylemedim
Söyleseydim yine bir garip bakacaklardı yüzüme...

Salçası fazla kaçırılmış bir yemek sunulduğunda
itiraz etmeden yedim
İtiraz etmeyişim
Salçayı,kimbilir neyi düşünürken fazla kaçırmış olan
Yemeğin sahibine duyduğum saygıdandı
Salçayı çok sevdiğimden değil! ...

Ama boynuma asabileceğim
Ve sırf iyi niyetli olduğum için verilmiş
Bir madalyonum olmadı
Dert etmedim
Ben sahtekarın biriyim! ...

Balkonumdaki saksılara diktiğim çiçeklerle
İlgilenemedim...küstüler...
O sırada yüreğimdeki tarlayı sürüyordum çünkü
Bir gelincik için yer açılsın diye
Kurumuş,sararmış dalları buduyordum
Balkonumdaki geçmiş çiçeklere
Sahtekar olduğumu düşündünüz mü diye
Soracak vaktim olmadı
İnşallah seneye...

Hem o çiçekler
Hem de insanlar
Ruhuma duru ve düz bir yeşil giydirdiğimi sandılar
Azıcık sevildiğimde rengim yeşile dönüyordu da ondan...
Oysa gayet ekoseli bir hayat yaşıyordum ben
Uzaktan bakıldığında şık
Yaklaşıldığında ise gözleri yoran...
Bunu size daha önce söylmeliydim
Fakat dedim ya,
Ben sahtekarın biriyim

7Ekim 2000