Ben Onu Çok Sevdim,Sarıbaş

Halit Mehdigil
31

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ben Onu Çok Sevdim,Sarıbaş

...Sevilmeyecek gibi değildi ki.ilk nefesimi aldı ğımda o beni yaşama bağladı.onun sayesinde kucağa alındım.Onun sayesinde bak işte elimi ısırıyor, dişleri çıkmaya başlamış,dediler.Gülümsediklerinde
bana akardı hep.O beni sımsıkı tutturdu yaşama.O benim sevgilimdi.Beni ondan ayırdıklarında yüreğim buruk kalırdı.Gözlerim solar, yaşam bulanıkla
şırdı.Bazen onu babamda,bazen annemde, bazende Sarıbaş köpeğimin gözlerinde görürdüm.
...Size Sarıbaş adlı köpeğimi anlatsam,inanmazsınız belkide...
....İlkokul üçüncü sınıfta kardeş gibi üç arkadaş tık.Bizi bağlayan da oydu gerçi...18 yaşımıza geldiğimizde ikimiz öğretmen olmak için tahsil yaparken, birimiz İstanbul Siyasal Bilgiler Fakül tesini kazanmıştık.Bir gün Siyasalda okuyan koşudan dönerken terli terli soğuk kolayı içiyor. Ciğerleri tahrip oluyor ve ikimizi öksüz koyarak, çekip gidiyordu öteki dünyaya...
...Arkadaşım ölümün koynunda olsa da Yavuz ile beni hala ona bağlayanla idare ediyoruz...İşte Sarıbaş'ı vefat eden arkadaşımlara vermiştik.Aradan 8 yıl geçmişti arkadaşım vefat ettiğinde.Başsağlığına gittiğimde Sarıbaş'ı karşıdan gördüm.Aramızda yüz metre vardı.Sarıbaş havlıyordu.Korktum eğer bağlı olduğu zinciri koparırsa beni fena halde hırpalar diye düşünüyordum. Bunun yanında o Sarıbaş'ta var mı bilmiyordum,ama benim içimi yakıyordu. Sarı baş'ımı görmek için can atıyordum.Beni Sarıbaş'a o çekiyordu:
-Anşa Hala,Anşa Hala!
Sesime kimseler ses vermiyordu.Etraf ıssız Sarıbaş havlamada...Sesimi duyurmak için yaklaşı yorum eve ama Sarıbaş'a da.Beni yaklaştırıyordu
Sarıbaş'a.Derken Sarıbaş'ın havlama sesi renk değiştirdi. O da ne? Sarıbaşı sarmıştı da
benim haberim yokmuş.Benden Sarıbaş'a, Sarı baş'tan bana doğru akıyordu durmadan.
...Sesinin rengi içimi yakıyordu.Yaklaştıkça renk değişiyordu.Beni yakıyor artık gel dercesine...
Sarıbaş beni de yakıyor,beni parçalasan da onun emrine girmişim çıkamam, dedim.Adeta mıknatıs gibi yaklaştık.Sarıbaş ön pençelerini omzuma koydu.Yüzümü yaladı yaladı yaladı...Öyleydi ki köpeği de beni de herkesi de eritiyordu.
...Ben,Battal ve Rufai inekleri Külveren'e otlat maya götürmüştük.Akşam güneş Kısırdağı'nın ardın da kaybolurken kızıllığın içinde üçümüzü sarmaş dolaş ettirmişti.İnekler homur homur nefesiyle dillerini yandan yandan tutam tutam otları kavrayıp koparırken; Battal baba, biz oğulları her nasılsa babamızdan isteklerimiz oluyordu. Yerine getirmedikçe üzerine çullanıyorduk...O bizi bağlıyordu şaka ve oyun babında...
...Derken akşam oldu.İnekleri eve getirdiğimde. Cihander Ninemin gözü yaşlı,Lalizer Yengem donuk elinde kova hazır kıta inekleri sağacak:
-Yetişin,Sarıbaş ölüyor! Kollarımı yanıma düşür dü. Sarıbaş boylu boyunca, gözleri kapalı. Yengem ineği alelacele sağdı, yarım kova.Battal'ı öyle etkilemişti ki Battal iki eliyle köpeğin ağzını açıyordu, yengem sütü döküyordu.Ninem de ellerini açmıştı duadaydı:
-Süt zehirlenmeye iyi gelir dedi,kendi kendine...
...Acımı artırıyordu.Daha enikken Sarıbaş geldi ğinde kararınla diz çökmüştüm.Başını okşamış tım. Beni Sarıbaş'a,Sarıbaş'ı da bana bağlamış tı.Yarım saat sonra acımı dindirip içime aktığında beni uyardı, yıldırım gibi dışarı çıktım.Sarıbaş yoktu.Ümitsizliğimi kamçıladı. Öyle bir bağırdım ki Sesim Cedere'de
yankılandı:
-Sarıbaş' Sarıbaaaaaaaş! İçinden bana diyordu ki:
- Halit Sarıbaş gitti! O da ne! Sarıbaş ayakları mın dibinde! Sarıbaş'a emir vermişti dön Halit'in çevresinde,kuyruğunu salla. Benim gözlerimi de
güneşin mertkezine götürüyordu.Dönüp Sarıbaş'ın yaşamasının dansıyla...
...İlkokul üçte kantarda tartılmıştık.Sarıbaş da 29 kilo ben de.Hayretle izlerlerdiler.Ben kantara çıkar tartılır,inerdim,hemen sarıbaş çıkardı...

...İşte Sarıbaş şimdi kollarını boynuma dolamış tı.O da Arka plandan bana tebessüm ediyordu.Haydi yeter başsağlığına...Sarıbaş'tan ayrılmak zor oldu.Ben içerdeyken Sarıbaş çeşitli renklerde havlıyor du...Hüznü yaşarken Ayşe Halaya (Aslında uzaktan teyzem) Saçımı okşatıyordu:
-Vay Salih'im eşin gelmiş,arkadaşın Halit'in gel miş.Salih'im, Salih'im!
...Çıkışta vedalaştırdı beni onlarla...Ama Sarıbaş'ın gözlerinde hüzünle duruyordu.Sarıbaş:
-Bana diyor ki Halite de gitmesin!
-Bana da dedi Sarıbaş bana da...
Bizi yaşama bağlayan oydu, Sarıbaş.Sen göçtün.Ben buradayım Sarıbaş...O da olmasa ben ne yaparım?
...Sarıbaş biliyordu ben de...Artık onun kimliği ni açıklayalım.Bütün canlıları yaşama bağlayan,
güzel yazılan,güzel okunan,güzel söylenen,şarkılar
da türkülerde,çiçekte arıda yaşayan o
SEVGİDİR!
Dostalarıma Sevgilerle
Deltaseiks
08.01.2008

Halit Mehdigil
Kayıt Tarihi : 8.1.2008 01:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Halit Mehdigil