Bazen ıssız ve uzak bir köyde,
Bazen bir kasabada, bazen şehirde,
Çocuklarım için olurum her yerde,
Ben, öğretmenim.
Yolumuz aydınlıksa, ışığı benim,
Uygarlık kapısının, eşiği benim,
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
"AKLIN NURU/IŞIĞI DÜNYEVİ İLİMLERDİR. VİCDANIN ZİYASI/IŞIĞI İSE, DİNİ İLİMLERDİR. BU İKİSİNİN MECZEDİLMESİYLE HAKİKAT ORTAYA ÇIKAR VE TALEBENİN/ÖĞRENCİNİN HİMMETİ İKİ KANATLI BİR KUŞ GİBİ PERVAZ EDER (AÇILIP UÇAR). EĞER BUNLARI BİRBİRİNDEN AYIRIRSANIZ, BİRİNCİSİNDEN HİLE VE ŞÜPHE, İKİNCİSİNDEN İSE TAASSUP TEVELLÜD EDER( DOĞAR)." -Kelam-ı Kibar-
Ne mutlu, İnsanlığa her iki ilimde de muallimlik ve üstadlık yapan Muhammed(a.s)'ın nurlu izinden giderek, talebelerine dünya ve ahiret hayatının olmazsa olmazlarını ders veren muhterem muallim ve muallimelere.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta