Hiç böyle kopmamıştım dış dünyanın karmaşasından
buradaydın, yanımdaydın desem yalan olur
hücrelerimden, kanıma, oradan beynime,
sonra kalbime akıyordun usulca.
Zaman bu ana kilitlenmişti, ne çalan telefon
ne gelen konuk, çıkaramıyordu senin ekseninden varlığımı.
Hiç böyle kuş gibi uçmamıştı yüreğim pır pır
hep bir şeyler bozar, silerdi saadeti, incitirdi bazen acı sözler.
Ah canımın yongası, ‘mış’ gibi gelmedi ilk defa huzur
ışık hızıyla yayıldı girdi iliklerimize, söküp atmak ne mümkün.
Pencereden bakıyordum, gönlüm sende, sen hemen arkamda
ağaçların, çatıların ardından sevgi süzülürken şehre
kar misali bembeyazdı düşlerim tıpkı biz gibi.
Cama yansıyan aksinden kendimi alamıyor,
doyamıyordum bu gün sana sevgili.
Bedenime daha değmeden ellerin, varlığın yakıyordu tenimi
çay neden lezzetli, kahvenin yaydığı tılsım şimdi anlaşıldı
meğer karşında sevdiğin biri olacakmış, canımın içi.
Yabana atılmayan günlerden bir gündü bu gün
sakla bir tanem bu anı koy hazinemize, koru gözbebeğin gibi,
daha güzel günlere ışık tutsun diye sar sarmala onu.
Mutlulukta, mutsuzlukta elindeymiş insanın
en büyük sihir de aşkı akort etmekmiş, ey kalbimin eşi.
Ben bu güne takılı kaldım, ne dün, ne yarın
hiç böyle sarmamıştı bu an kadar benliği.
Saatleri, dakikaları, saniyeleri özgür bıraktık
ikide bir bakmıyorduk saate, hele ‘gitme kal ne işin var’
demen, beni sadece kendine ayırman, sahiplenmen belki
bakman gözlerimin içine korkmadan, yani tam teslimiyet
hangi birini anlatsam, hadi birazı da bize kalsın sevgili.
Belgin Turan 22/01/2012
Belgin TuranKayıt Tarihi : 22.1.2012 22:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
begenitle okudum
Sonsuz kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (8)