bin yılların anasıyım
fırat oğlum
dicle kızımdır benim
onlarca kavim beslemişim ak sütlü mememden
helal ettiklerim de olmuş
haram dediklerim de
ihanet edilmişim
soyulmuşum
sıkılmış memelerim
sağılmılşım edepsiz
sulamışım yine de mahsulleri
en kurak zamanlarda
nice kanlar dökülmüş doğurgan bedenime
kendimin bilmişim
çekmişim damarlarıma dökülen her damlayı
ağlamışım
acımış anne yanım
almışım koynuma kefensiz düşenleri
ve büyümüş
yaşlanmış
ölümsüzleşmişim vuruldukça coğrafyamın sol yanı
’sümer’im ’akad’ım ’pers’im
bilirler beni
annelik etmişim nice zamanlar
’med’ öz oğlum kadar çocuğumdu benim
asi
mağrur
doğu kanlı esmer çocuğum
iskender daha dün büyüdü kucağımda
nice günahlarını sakladım zulamda
ve küçülen ne büyükler gömdüm tarihime
ve tanrılar çil yavrusu
asi coğrafyamda
eyy oğul
boğasın tanrıların zulmünü bir kaşık suyunda
ben ki
her gelen kavme bağrımı açmışım
ben ki
altın beşiğimde medeniyetler uyutmuşum
ben ki
hırpalandıkça tarihler doğurmuşum
tanrılar doğurup
tanrılar gömmüşüm korkusuz
eyy beşiğimde büyüttüğüm uygarlık
uyan
kızlarım oğullarım sana emanet
aç göğsünü
emzir
mezopotamya’nın asi evlatlarını
Kayıt Tarihi : 20.12.2008 09:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)