Ben Mardin’im Mezopotamya’nın orta yerinde,
Şahadet parmağı misali yükselirim göğe.
Ezan sesi çana selam durur, çan ezana.
Güvercinler kâh kiliseye, kâh cami avlusuna
Melek Tavus raks eder Müslüman’a, Hristiyan’a
Siyah ile yeşil cübbe yan yana
Yezidi güneşine karşı, Mecusi ateşi yanar.
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Beğenilecek güzel bir şiirini okudum. Kutlarım. Selamlar...
tek kelimeyle harika
YÜREĞİNİZE SAĞLIK HOCAM...
mardin kadar yüreğinize sağlık.
dinler arası hoşgörünün anlatıldığı mükemmel bir şiir tebrikler...
dillerin ve dinlerin başkenti olan mardine ve o şehrin tarih kokan havasını bi nebzede bize bu şiirle anımsatan hocamıza teşükkür eder saygılarımı sunarımm....
mardinli olan biri mardini bu kadar güzel anlatabilirdi...
ben şiiride çok beğendiğimi dile getirmek istiyorum özellikle son cümlede o kadar içten ve candan bir şekilde mardine olan sevgiyi dile getir mişki insan sanki mardinle kalkıyor mardinle uyuyor gibi geldi....
hocam teşekkürler mardinimize gerçekten çok yakışmış mezopotanya hele ben bi mezopotamya hastasıl olarak bide mardin kalesinden mezopotamya ovası üzerinde uçma ile ilgili bişiir yazarsanız onunda çok güzel olacağına inanıyom
Ne güzel tasvir edilmiş Mardin...
Ezan ve çan arasındaki muhteşem ahenk, bunların biribirlerinin sesini bastırmaya çalışmadan birlikte varolma kültürü 'selam durmak' gibi askeri bir tabirle değil de daha insancıl bir şekilde ifade edilseydi hoş olurdu.
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta