Ben Köylüyüm Şiiri - Yavuz Şimşek Selimi 2

Yavuz Şimşek Selimi 2
253

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ben Köylüyüm

Ben köylüyüm arkadaş
Çok tezekler çığnadım
Koyun ,keçi gıgısıyla
Misket diye oynadım

Başak aldım,bıçak ile
Taşlıkta pırçak yoldum
Apal itin sırtına bindim
Gem vurdum at diye

Kah koştum at peşinde
Kah koştum it peşinde
Uykularımda kuş peşinde
Güvercinlikte bit kaptım

Kağnı ile sap çektim
Tarlaya tohum serptim
Abdest alana su döktüm
İbrik ile arkadaş

Arpa yoldum orak ile
Su taşıdım bardak ile
Ağustos’un sıcağında
Çok kavruldum arkadaş

Keven kırdım Göğce’den
Yola çıktım geceden
Benim gibi bir cücede
Çok korktular arkadaş

Saban sürdüm dedemle
Tapanladım keseğini
Kavga ettim yaban ile
Çok cesurdum arkadaş

Harmanda tığ savurdum
Epey buğday kavurdum
Seherde, saman ateşinde
Çok ekmekler kızarttım

Hani pul nerde paramız
Arpa sapından cuvaramız
Bazen uğrardım harmana
Haymalarda çok yattım

Boğazda çayır biçtim
Soğuk pınarından içtim
Yalınayak yola düştüm
Gucca’mada çok küstüm

Çok yarenlikler ederdik
Birlikte ota, sapa giderken
Kağnılarıda devirdik
Cennet deresine inerken

Çok kağnılar parlattım
Çok belalar atlattım
Vallahi biraz tırlaktım
Çocukluğumda arkadaş

Ağ bayırda toza toprağa
Saldırırdık ağaca yaprağa
Ara sıra kaçardım bağa
Yerimde duramazdım

At yaydım sağmana’da
Akranlarımla bir arada
Güreş tutardım hepsiyle
Tuş ederdim arkadaş

Sığır gelince Kerme yoluna
Çıkardık hemen önüne
Herkes binerdi eşeğine
Yarış yapardık arkadaş

Taşlıkta taş kırdım
Çekici elime vurdum
Ağlayamadım uğundum
Canım çok yandı arkadaş

Sinsirin ateşinden
Yanıp tutuştu paçam
Basma donun kenarını
Yamalamıştı Abam

İdare lambasının altında
Beyazı görünürdü gözlerin
Çok anlamı vardı sohbetlerin
Anlatılan hikayelerin

Cümlemiz otururduk
Tahta sofra başına
Ağaç kaşığı sallardık
Sıcak Tarhana aşına

Ulema derlerdi dedemize
Köyün doktoru ve hocası
Kur’an öğretirdi herkese
Ne gündüzü vardı ne gecesi

Eskiler O’nun eseri
Hızardan çıkmış gibi
Mutlu, mesut yaşıyorlar
Abı hayat içmiş gibi

Çakır çakırdı gözleri
Herkes onu severdi
Bir derya idi sözleri
Gönlümüze inerdi

Düğününde halay başıydım..!
İnanın doktor dedemin
Cehiz sandığına oturdum
Hanife isimli ebemin

Yağız diye güdüş diye
Torunları çok severdi
Eksik olmazdı cevizleri
Kırar kırar verirdi

*Guçcaa diye çağırırdık
Babamızın babasını
*Abaa gıy diye çağırırdık
Evin büyük kaynanasını

Simsiyahtı abamızın
Toka gibiydi gözleri
*Garnavursuu donuzlaar
En meşhuruydu sözleri

Seki’de tandırı yakması
Torunları mutlu ederdi
Sıcak şebit ekmek üstüne
Bal ,kaymakda sürerdi

Hep beraber yaşardık
Bir avlunun içinde
Herkes odasına girerdi
Mutlu, neşeli bir biçimde

Yıldızları izlerdik
Tavandaki bacadan
Gözlerimiz büzülürdü
İlk akşam ilk geceden

Şen şakrak,neşeliydik
O çocukluk günümüzde
Hiç doymak bilmezdik
Belli değildi öğünümüzde

Kaçardım köye yazları
Fırsatını bulduğumda
Otobüsün son koltuğunda
Bazen çuvallar arasında

Yaz tatilinin bittiğine
İnanın çok üzülürdüm
Süt dökmüş kedi gibi
Bir köşede büzülürdüm

Şimdi her yer virane
İlk sahipleri nerdeler
Koşuşturmuyor bebeler
Nerede Osmanlı nineler

Köyümüz Ağcalı’dır
Bir yeşillik bulunmaz
Pek çoğumuz hafızdır
Beynamazı bulunmaz

Çok uzaktan görünür
Erciyesin zirvesi
Kışları çok yapılır
Arabaşı ile şipşesi

Yıllar sonra uğradım
Çocukluğumdaki odama
Seyretmek hüzün veriyor
Köyüne gelen adama

Herkes kendi aleminde
Her biri ayrı yapıda
Görürse selam veriyor
Ya sokakta ,ya kapıda

Nerde avluda koyunlar
Bakraç bakraç sütleri
Kapıda ulumuyor artık
*Apal denen itleri

Hani ahır dolusu inekler
At, Katır, Eşekler
Uğramaz olmuş kilere
Oğul veren kara sinekler

Köyün yarısı anamdan
Diğer yarısı babamdan
Geriye kalan akrabaların
Hepsi Kalu beladan

Artık mazi oldu o mutlu günler
Hani eski bayramlar ve düğünler
Şimdilerde kimsesiz defn ediliyor
Akrabasız, kardeşsiz kalan ölüler

Sözde hepimiz şehirli olduk
Evler kira dört duvar arası
Kazancımız ya bir paket sigara
Yada altı- yedi ekmek parası

Yaş yirmibeş sıla hasreti çekerim
Gurbet elde göz yaşları dökerim
İçimde halen o çocukluk günlerim
Ben halen on yaşındayım arkadaş

Selimi;gitmesen bile hep hayalinizde bulunsun
Geldiğin yeri unutma sende köylü oğlusun
Söylemesende sende bunların özlemindesin
Saklama saklamaa sende bir köylüsün arkadaş

Aba: Büyük ana ,ebe,nine
Gucca: Küçük ağa(Yöresel yuvarlama)
Apal: Beyaz anlamında.
Garnavursu :Yöresel yuvarlama Garınağrısı

Yavuz Şimşek Selimi 2
Kayıt Tarihi : 2.3.2023 12:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yavuz Şimşek Selimi 2