Ferit’in kahvesi….
Tavla oynuyor iki kişi…
Yaşları yirmili…
İşin ucunda para var,
Kumar besbelli.
Kahvenin müdavimleri,
Orta yaşlı birkaç kişi…
Sohbet ediyor,
Hükümeti eleştiriyor,
Yürekleri soğumuş,
Bir ayakları çukurda,
Kiminin kulağı ezanda.
Ama biri var ki,
İlgiyle izliyor gençleri.
Kumara düşkün ikili…
Münakaşaya döküyor işi.
Kahve sakinlerinin
İlgiyle izleyeni,
Geliyor gençlerin yanına.
“Verin zarları bana,
Pulları iki sıra yapın yan yana,
En yüksek zar kaçtır tavlada? .”
Birisi istiyor,
“Düşeş at Memet Aga.”
Memet Aga zarları sallıyor,
Zarlar, sıralı pulların üstüne
Tek tek düşüyor.
Gençlerin hayreti gözlerine yansıyor,
Zarlar düşeşi gösteriyor.
“Delikanlılar ben senelerce
Barbut attım bu ellerle,
Eğer bu bir meziyetse,
Ben kazanamadım bu kabiliyetimle.
Size bir tavsiye,
Para değil,dert kazanırsınız bu gidişle.”
Gençler Memet Aga’yı dinledi mi?
Bilmem.
Memet Aga elli yaşında verem oldu,
Öldü.Kendi bildiği bir derdinden.
(20 Ekim 2006)
Ömer Faruk BaykalKayıt Tarihi : 20.10.2006 14:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İbret alan olur umarım.
Tebrikler.
TÜM YORUMLAR (2)