Ben İstanbul'u Bilirim

Bilal İkizaslan
30

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ben İstanbul'u Bilirim

Ben İstanbul'u bilirim,
Kaldırımlar arnavut...
Kokar balık ekmek Eminönü,
karnı aç gezerken....
Parası desen üç kuruş,
Cepleri bomboş, eve kadarmış yürümek...

Ben İstanbul'u bilirim
Kokar pişmiş mısır Haliç,
sevgilisinin kolunda gezerken...
Turist gezer dilsiz dilsiz,
Elinde bir harita, esküzmiler uçuşur
belirsiz belirsiz…
Kumpir pişer Ortaköyde...
Yerinde sallanır bir tekne,
Arka taraf siren sesi, gürültü...
Ve az ilerisinde bir feribot geçer,
Simit satar yolculara simitçi,
martılara simit...
Ben İstanbul'u bilirim,
Ezanlar yükselir Süleymaniye’de...
Yeni Cami'de abdest almış,
merdiveninde bir yaşlı amca...
zengin, fakir aynı koltukta...
uzamaz ömür kıyamdalar aynı safta,

Ben İstanbul’u bilirim,
Boğaz ve feribot,
İki dost, iki candaş...
Simit salladım martılara,
özgürlüklerine imrenirken feribotta...
öpüşür iki taze, arkada, feribotta.
belki kaçak, belki de uzak…
karışıyor ince sesler feribotun kestiği boğaz suyuna…

Ben İstanbul'u bilirim,
Arka sokaklar fakirhane...
Dişisi, erkeği bir olmuş, iç içe...
Rahat bir nefestir Gülhane park…

Ben İstanbul'u bilirim,
Sirkeci ayrılıklar yeri...
Bir seven, bir sevilen ve bir bavul...
üç yoldaş,
biri ötekinden bertaraf…
Öttürür treni makinist,
fakat…
Yakalanırken ayrılıklara habersiz...

Ben İstanbul’u bilirim,
Beyoğlu’nda bir birine sürtünür omuzlar...
Tarlabaşı’ndadır akan küçük sular.
Dürüstü, yalancısı, hırsızı, p..vngi, o..pusu...
ne ararsan var.
Ben…
Dedim ya, ben…
Ben İstanbul’u bilirim,
Nereden baktığımı şaşırmışım,
Çıkalı epey olmuş İstanbul’dan...
Ardım sıra yollar…

Bilal İkizaslan
Kayıt Tarihi : 12.10.2019 23:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bilal İkizaslan