ben istanbulum
yedi burcumda yediveren güller
henüz tomurcukken
daha maviyken gözyaşlarımla dolan marmara
ve mehtap koynumdayken
el değmemişken bakirliğine çamlıcanın
ve ışıldıyorken
sarayların binbir çeşit nakışları
engin sularda
yedi iklim yedi cihan padişahların gönlünde taht kurmuşum
ve göz koymuşlar
binbir çeşit çiçeklerimi dermek için
ben istanbulum
son peygamberin kutsadığı şehirim yani
bizansın son kalesiyim
iskenderin yüreği
ben kainatın şehriyim
ben istanbulum
taşımda toprağımda bereket
güneş bir başka bakar
allı yeşilli dağlarıma
kollarım aşkları kucaklar
dolunayın şafkında
şairler bir başka yazar
ozanlar bir başka çalar sazlarını gönlüme
bir yanımda sinanlar fatihler süleymanlar
ve sultan ahmet
bir yanımda ayasofya durur
bir tarih abidesi
bir destanım ben
bazan bir gezegenim
samanyolundan ötede
bütün güneşler bana doğar
yedi tepem aydınlık
vurur gülyüzlü simalara
ben istanbulum
yetmiş yedi milleti bağrıma basmışım oysa
çağlar açmış çağlar kapatmışım
yeryüzünün durağıyım
gelinlerin süsüyüm incisiyim
en hasından
ben istanbulum anayım ben
saçlarımda bereket rüzgarları
bir mememden haliç akar
diğerinden marmara
yüzümde merhamet tebesümleri
gözlerimden ırmaklar akar
ben istanbulum
şimdi.......
şimdi yaralı parmaklarım
ve yüreğim
yinede nice yaralar sarmakta
ve can vermekte el açanlara..........
Kayıt Tarihi : 2.12.2005 16:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Erdal Gişi
TÜM YORUMLAR (1)