-Suyu tanımaz acının örsü-
Öfkesi törpülenmiş yüzümün
gözlerini yut(a) madı güneş
susmalarımda virgül kopmalara sığdırılan
kırık kelimelerim yol alır isyana
nokta düşürülmemiş hikayem
uzar/ uzadıkça kucağımda zaman
silinmeden kalemimdeki cümle(ler)
yazılır mektubuma
erit taşı gözyaşlar(ın) la
deryanın kaldırımına ekilen yıllar
yağdırır gurbeti harabe çergeme
sütunları çatlak tavanlar gibiyim
damla çarptıkça tepeme hırçın
devrilmeye yüztutar her anım
soluduğum son nefes de
çağladı ruhumdan yalın
kırmamışken yazmayan kalemi elimde
tutulur parmaklarım ürkek bir sesle
usülce bırak elinden kalemi
dökülür hayat çınarının yaprakları
hayat nehrinin engin menbaına
uçurumu kapanmış bu seslerin
istifleştikçe ezilen ruhlar var en altta
doğum sancısı duyulmuyor kulaklarda
yorumsuz raks ederken frekanslar havada
düşük gelir titreşimi son nefesin
düşmemişken son yaprak alnıma
hicret eder sonbahar harelerine yüzümün
günler hayta kasırgalar gibi
öğütür delişmen gençliğimi
süzülür değirmenlerden
un olmuş cesedim yaprak kefenimde
ısınmaz kemiklerim toprağın karnında
çürümemişken protez aklım
düşürülür bir soru dilime
bitti mi yol bu patikada?
Kayıt Tarihi : 3.1.2005 13:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!