Bu gece uzun bir hüznün içindeyim...
Sebepsiz, yersiz sıkıntılar arasında kaybolup gidiyorum...
Yıldızlarla konuşuyor, sorular soruyorum ama cevap bulamıyorum...
Yalnızım bu gece...
Esaretim altında binlerce cevapsız soruları yanlızlığımla paylaşıyorum.
Ne yazık ki yetersiz geliyor şu anda haykırışlarım...
Anlamsız bakışlarımın, gereksiz davranışlarımın sadece kendime değil etrafıma yansıttığım mutsuzluğumla kaybolup gidiyorum bu gece...
Üzerime geliyor sanki dünya!
Yada ben onun üzerinemi gidiyorum bilinmez...
Boğazıma bir hıçkırık düğümleniveriyor sanki...
Ağlasam belki rahatlıyacağım, belkide kafa tutacağım dünyaya...
Ama yok!
Öyle nasırlanmış yüreğim...
Kanasa belki binbir huzurum olacak...
Satır altı kalmış geçmek bilmeyen saatler...
Akrep ve yelkovan inadına aynı yerde saymakta...
Geceyi mi yoksa bir umutsuzluk daha getirecek gündüzümü bekliyorum bilmiyorum...
Yalnızım bu gece...
Çaresizliğimi kapatan geceyi seviyorum belkide...
Ben buyum!
Uçsuz buçaksız karanlıkta kaybolmuş bir gemiyim...
Ya limana yanaşıp mutlu olacağım yada o gemi batıp bu mutsuzluk son bulacak...
Ben kimim, neyim, nerdeyim...
Kendimi bulamıyorum ki kaybolmuş mutsuzluğumu bulayım...
Bir sebebi var mutlaka; sebepsiz olmaz bu mutsuzluk...
Yüreğime hapsettim geçmişimi...
İçimde büyüdükçe benide yavaş yavaş yok ediyor...
Tutunmaya çalışıyorum ama olmuyor...
Tutunduğum her dal kopuveriyor...
Yeşerse de düşlerim gibi, büyümüyor...
Sadece filizleniyor, onlarda kuruyor...
Film şeridi gibi geçiyor ifadesiz kalıyor,
Sonrasında kendimi yargılıyorum...
Avlanmış kuş misali kolum kanadım kırılıyor...
Güvenemiyor, ısınamıyor...
Nefretim bin kat daha artıyor...
Yalancı kahkahaların, yabancı bakışların, sahte yüzlerin arasında...
Çaresizim, cevapsız sorularımla yine baş başayım...
Kendimleyim ve ben hala KENDİMİM...
Kayıt Tarihi : 16.7.2008 21:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!