K/ayıp kendine . Aşk bana.
-Ben aşk, aşk benden değil.
Düello ruhumla başlar, baş başa kalacağımız ilk ve son güne kadar mazileşir. İçsel bir savaşın iç içe tamlamalarında tamlayan ben, giden tamlanan sendin. Bu yüzden adıl olamadın bahtımda.
-Günü /eş seçtim, ay yüzünle şem arasında eridim .
Bitmiyor düello. Kendimi vurdum senden. Kan akmadı,can ve aşk aktı.
Oyunla oynayan oyunun soyundan, seninden çıktım sahneye.
Sahne uçurumda. Aşk çiçeği yalnız uçurumlarda açarmış.Aşkın ten çiçeği uçurumlarda açar. O kokuya geldim, uçurum kendine uçurum.
-Ben ile o beni isteyen ben arasında düello.”Ben “ bana yenildim.
-Sahne uçurumun uçuna kadar uzanıyor. Ben düşmek üzere.
-Gölgem şavkına geldi. Gölgem gayrı benden değil.Dekor senin yüreğinden kurulu. Kurların surlarına özdeş .
Yer, yarin istenme anına süslü ve belirsizliğe betim.
Dekor; d/okunamadıklarımı, söyleyemediklerimi tümler.
Süre; h/içsizliğin,sensizliğin, hissiyatın son demine akar.
Ben ile ben arasında düello.Kaybettim eski beni.
O bende sen vardın,o bende benden gayrı aşk vardı.
*Bu ben düellosunda aşk kime yenik. Sen aşk mısın?
-Epik bir çığlık atıyorum Köroğlu tepesinde. Elimde kılıcım
Aşkı vurmaya geldim.
-Ödünç sevgiler gördüm, ay ile şemin arasında o yüzden dağ dağ kaçtım ceylanlarından.
-B/akışlarının son sesinde zaman dolmuş zamansızlığa.Akordu bozulmuş bekleyişlerin solosu çalar beni hüznün gül gününden.
-Laleler açar İstanbul’da aşk yerine.Bütün kırmızı laleler sensin.Senin için dikilmiş.O yüzden gidip hepsini kokladım senin yerine.
-Çamlıca tepesindeki Laleler sana secde edip duruyorken ben hangi güle meftun olarak yarin ve yarın olacağım Lalezarım..
Hep aynı vakitte lale olan senin baharına nasıl nasil vakitsiz olacağım.
Sonu gelmeyen düşlerin kokusunda nasıl gül kokuna temayül yoklaması yapacağım. Beni senden seçmeleri için hangi sevinin yurduna vekil olacağım.
-Benim seçimin sensin.Senin kentinde seçilmek varken gül güzellerinin haz metropolünde seçtirme Lalezarım.
Zamanı bekleyen lale gibi hangi huzurun can ve aşk rengine açılıyorsun. Benden olana kızıllaşıyor mu lalen.Bir bahar ile har arasında kalmanın öyküsünde yanan kaknusumu görmedin mi?
-Ağlamayı unutan gözlerine renk verir mi aşk.
-Ben ağlıyor, ben ağlamıyorum.
Akan yaşlar mı yakan başlar mı ıslanmaya, uslanmaya .
Damla damla eriyor helalim.
-Kor cemalin külüne dönüşüyor emelim. Seni istiyor senden kalanlarım.
-Kanatarak bıraktığın yüreğimin son halinden sana yakamozlu özlemler var. Gece ile ay arasında.Gece ile şem arasında. Gündüz ile lalelar arasında Ayşe yetişir. Yeşili severim.
-Bulgur pilavı yanında Taze Ayşe aşk açlığıma iyi gelir.
Y/aralandığımdan beri çok acıkıyorum. Doymuyor gözlerim. İki gözüm yerine gönül gözüm kör olmuş.
- Gel bu körün kördüğümlerini çöz sevilerinle.
Kördüm.
Gördüm.
Hürdüm .
-Ben görüyor, ben göremiyorum.
-Beni ağladığımı görmeyen lalelerin ıslandığını bilmez.
-O ıslaklıkla, o uslanmışlık benim nemlerinden ibaret.
-Külümden yeniden aşk kul olduğumu görmesen de olur.
Varsın sen metruk kentin yalnız perisi ol.Laleler solarken.
-Sol tarafımda solo bir sen. Hicazkar bir ben çalıyor
-Ben çalıyor, ben duyamıyorum.
Kayıt Tarihi : 19.4.2011 22:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
nakış nakış örgüye hazır
kıvamında tatlı sert anlatımı
hoş bir paylaşım kutlarım
değerli şairi,
........
Aşkı vurmaya geldim.
-Ödünç sevgiler gördüm, ay ile şemin arasında o yüzden dağ dağ kaçtım ceylanlarından.
TÜM YORUMLAR (6)