Ben gitmek zorundayım kadınım.
Bunu ne bir film gibi düşün,
ne de yarım kalmış bir roman gibi...
Bu, bir tren düdüğü gibi keskin,
bir asker postalı gibi soğuk,
bir mecburiyet kadar suskun bir gidiş.
Ben seni sevmedim mi sanıyorsun?
Her sabah adını bir çay kaşığına sığdırdım.
Her gece,
bir yastığın boş kalan tarafına seni yatırdım.
Ama sevmek yetmedi kadınım.
Hayatın yükü,
omzumdan önce kalbimi ezdi.
Bana “kal” deme…
Çünkü kalırsam,
kendimden giderim.
Ben bu şehirde değil,
bu yazgının kıyısında kayboldum.
Biliyorsun,
adam dediğin bazen severek gider…
Ve işte ben,
sana en çok yaklaşmışken
senden en uzak olmaya
yemin ettim bu sabah.
Beni bir hatıra gibi değil,
bir yara gibi taşı.
Çünkü bazı adamlar
ardında iz değil,
karanlık bırakır.
Gitmek kolay değil kadınım…
Ama kalmak,
daha çok öldürüyor insanı.
Kayıt Tarihi : 22.7.2025 23:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!