Ben geldim hayat!
İşte karşındayım taştan bir heykel kadar hareketsiz.
Kimsenin dönüp bakmadığı bir kaldırım taşıyım.
Yazılıp yırtılmış mektuplarda, hüzünlü bir kenar süsüyüm.
Ben geldim hayat!
Umutsuz sevdasından muzdarip;
Güneşe vurgun gündönümüyüm bazen,
Bazen paslı bir çiviyim,battığı yerde iz bırakan.
Kimi şiirlerde yapayalnız duran son satır,
Kimi notaların acıtan melodisiyim.
Ben geldim hayat!
Alnımda, çaldığın düşlerimin karanlığı var.
Işığımı gölgeleyen duvarlarımsın artık.
Ben geldim hayat!
Topladım bütün dağıttıklarını,
Üstüne sürüyorum yaşamı dört nala.
Şimdi ben,mağrur bir savaşçı gibi yenik,
Şimdi ben sahilde bir bank kadar yalnız,
Şimdi ben,bir deli kadar cesaretliyim.
Ben geldim hayat!
Kuşan bütün silahlarını,üstüme doğrult.
İstediğin yerden vur beni.
Ne akacak bir damla kan,
Ne dökecek bir damla gözyaşım yok artık.
Sen öğrettin bana;
Kaybedecek birşeyin yoksa,
Savaşı baştan kazanmışsın demektir.
Ben geldim hayat!
Ölümü gördüm, senin yalancı yüzünde.
Korkmadım bir an bile.
Şimdi sıra bende.
Ben geldim hayat!
Seni utandıracak kadar kararlı,
Ve kayıplardan arınmış bir bedende...
08,08,2007
Nilgün YıldırımKayıt Tarihi : 8.8.2007 10:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

yürekten tebrikler değerli kardeşim...
harika bir yürek çıkartması...
mücadele ve kararlılık adına...
selamlarımla....
şiir tamamına bakıldığında manada bütünlüğü sağladığınız okuyucuya manayı aşılarken farklı hayal gücünden yararlandığınız-biz buna estetik düşünce diyoruz-yer yer kapalı manalarla okuyucuyu düşünmeye sevkettiğiniz ve musikiyi şiirinizde harmanladığınız görülüyor....bunların tamamı bir arada olunca harika bir şiir ortaya çıkıyor....sağlıcakla kalın emir akcan'
TÜM YORUMLAR (3)