Size geçmişte yaşanmış bir olayı alıntı yapacağım.
Yıllar önce, vefatından önce Elâzığ Akıl Hastanesi'nde yatan bir 'akıl hastası',
Allah'a yazdığı mektup ile 'akıllıyım' diyenlere ibretlik veren bir yalvarışı.
Elazığ Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi’nde tedavi gören ve 1965 yılında vefat eden bir delinin(!) Allah'a yazdığı mektup;
ey yücelerin Yücesi
Bu delinin bir kısım sözleri doğru olsa da, dediklerinin ekseriyeti kitabullah'a mugayirdir ki bunlardan bir ikisini yad edelim şöyle ki:
Allah, eşyada tecelli etmez. Eğer ederse, o dağ bile olsa anında yok olur ki, bu Musa Nebinin Allah'ı görmek istemesi üzerine aynen vuku bulmuştu ve Musa Nebi de dediklerine Tövbe etmişti.
Allah'a yaklaşmak isteyenler, onun Kur'anında verdiği misallerde olduğu gibi, bu işi farz amelleri yaparak gerçekleştirmeye çalışmalıdır. Bunun neticesi de ancak Mahşerde belli olur. Bu netice vaki olmadan, "Ben ona ulaştım" demek yanlıştır.
Allah'a ulaşmanın yolu, onun rızasını kazanmakla mümkün olur ki, bu da,"Sevda" denen çok tehlikeli bir akıl ve ruh hastalığı ile mümkün değildir. Zira aklı olmayanın dini de yoktur. Bu manevi terakkinin tek yolu, Allah'ın emirlerine harfiyen uymak ve yasaklarından da tüm gücüyle kaçmaktır. Dahası: Hayatına hakim kıldığı cümle güzellikleri hem hal lisanıyla hem de kavl-i leyyin denen yumuşak bir üslupla etrafına tebliğ etmektir ki, Bunu da Rabbimiz bir çok suresinde bildirdiği gibi "Asr" ve "Tin" surelerinde de gayet net olarak ifade etmiştir.
Ha bir de "naz" meselesi de vardır ki, böyle bir amel tarzı peygamberlerde bile görülmemiştir. Bunu ihdas edenler tasavvuf denen felsefenin mucitleridir. Çünkü kulun hakkı ve haddi ancak Allah'a dua ve niyazdır.
Ayrıca: Bir insanın manevi terakkide muvaffak olabilmesi için, aile efradını ve dostlarını ihmal edip münzevi bir hayat tarzı sürmesine hiç gerek yoktur. Çünkü bu tür bir hayat tarzını hem Allah, hem de onun son peygamberi Muhammed -s.a.v- yasaklıyor.
hayırlı çalışmalar İlyas bey.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta