Evet ile şerri hayra döndüren
İşin esasında sıhhat olmalı
Evetle var olan varlığı gören
Sebebi sorumlu heyet olmalı
Kâlû Belâda da kula soruldu
Evet, akidiyle mühür vuruldu
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İnşaallah üstadım inşaallah.
Kaleminiz daim, tekrar ramazanınız mübarek olsun.
Gönül bahçenizden ilham ve feyiz rüzgarlarının eksik olmaması dileğiyle.
100+anto.
Selam ve dualar..
Kıymetli gönül dostum.
Bu münasebetle size HAYIR'lı ramazanlar diliyorum.
12 eylül günü de inşaallah ABD+AB vesayetine HAYIR diyerek küresel çetenin yerli taşeronlarının, soros kemiği yalayıcı bilumum milliyetsiz cibilliyetsizlerin, yetim hakkı ile beslenen haramzadelerin, benden aldığı vergilerle yandaşlara ve millet düşmanlarına yiyecek kolileri, dağ bağır kış kıyamette buzdolabı dağıtan, Türk insanını tutuklamak için ava çıkan ama yüksekovadai şemdinlide ve hatta diyarbakırda bir itin bu bayrağın yanına bir bayrakk daha asılmalı diyebilne hainlere gıkını çıkaramayanların kendilerini yarınlarda kurtarma sevdasına Türk insanına dayattıkları AKP anayassına HAYIR diyerek aslına döndüğünü gösterecektir.
Yüce Allah hayırlara vesile kılsın inşaallah.
Selam ve dua ile.
Çok şükür HAYIR'lara vesile olacak üstadım....ülkem için ,yarınlar için
Allah'ın dini la 'hayır' ile başlar. İtikadın sınırları içine girer.
La 'Allah'tan gelmeyene'
La 'Yalana, riyaya'
La 'rikayarlara'
La 'Çıkarları için gerçeklerle oynayanlara'
La 'Allah'ın hükümlerini çağ dışı sayanlara'
La 'kendi hükümlerini hak sayanlara!
Evettttt.Ama şimdilik.
GÜNDEM
MUTFAK BOMBOŞ
CEPTE PARA YOK
SOBADA KÖMÜR YOK
A.ŞIKKI İŞSİZLİK
B.ŞIKKI AÇLIK
C.ŞIKKI YOKLUK
D. ŞIKKI YOKSULLUK
E.ŞIKKI SEFALET ve REZALET
ŞİMDİ YAŞASIN SOSYAL SADAKA DEVLETİ DİYENLER
EVET OYU VERENLER BİZDEN
HAYIR OYU VERENLER SİZDEN Mİ DİYECEĞİZ .BU DURUMDA GEÇMİŞİN TÜM KARNLIK YILLARINI AKLIYACAKMIYIZ
YOKSA HAYIRMI DİYECEĞİZ
SAĞDUYU SAHİBİ VİCDANLARINA SIĞINAN VE ÖZGÜR İRADEYİ SAVUNANLAR BEN EVET DİYORUM SİZ NE DİYORSUNUZ BU DURUMA
BENİM ŞU ANDA SAVUNDUĞUM HİÇ BİR PARTİM YOK TÜM PARTİLERE AYNI MESAFEDEYİM
DEMOKRASİNİN VE DEMOKRATİKLEŞMENİN BİR ADIM ÖNÜNDEKİ ENGELİ KİM KALDIRIRSA BEN ONU DESTEKLERİM BU DESTEKLEMEM DE O PARTİYİ SAVUNMAM ANLAMINA GELMEZ
ALIN TERİYLE YAŞAYAN TÜM İNSANLARIN HUZURUNDA BENİM NEYİ SAVUNDUĞUM KONUSUNDA DÜŞÜNCEM NET DARBELERE İDAMLARA FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERE YARGISIZ İNFAZLARA ŞEHBEDRETTİNDEN SİVAS KATLİAMINA KADAR TARİHİN TÜM GEÇMİŞİN KARANLIĞINA HAYIR DİYORUM
DOST ŞEREF
Üstadım Ahmet bey ; Darbelere ve darbeci vesayetçi kafalara hayır ve dur demek için 12 eylül günü anayasa oylmasına elbette sivil düşünceden yana olan her demokrat'ın EVET demsi gerkir..Bunun aksini düşünmek bu memelekette gerçek cumhuriyet ve demokrasi fikrinin yerleşmesinin karşısında durmak ve inkarı anlamına gelir.çünkü mevcut anayasaya göre getirilen yenilikler daha ileridir..şimdi daha ileri,demokrat ve sivil düşünme zamanıdır.. o zaman 12 eylül faşist Kenan Evren anayasasına HAYIR ve gerçek demokrasi ve cumhuriyet için EVET EVET EVET. kutlarım saygın kaleminizi. tam puan 10 akçaydan selam ve saygılarımla. ibrahim yılmaz
Kaleminizden gönüllere tercüman bir evet okudum tebrikler hemşerim
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta