BEN EMEKCİYİM
Ben hamalım,
Vururum yükünü dünyanın
Sırtıma
İki büklüm olurum yürürken
Malını taşırım, olanın
Sırtım kızarır, derisi soyulurda.
Ama
Ekmek parası çıkarmalı bir yerden.
Ben madenciyim
Dogmadan gün uyanır,
Ekmek, zeytin alırım yanıma
Karışırım devriyeme, kazma, küreğim ve lambam
İnerim
Yerin yedi kat dibine.
Sonsuz bir karanlık çöker üstüme
Gündüz vakti.
Kan değil kömürdür tükürüğüm.
Her yeni günde
Yeni canlar gider
Patlamalarla.
Her an ensemde ölümün soğuk nefesi.
Ama
Ekmek parası çıkarmalı bir yerden.
Ben işçiyim
İki elim bileğimdir.
Makinem.
Enerjim.
Yaşamım.
Onların yokluğu benim yokluğumdur
Yaşamımdır iki elim bileğim.
Çalışırım bazen geceleri de,
Satarım gündüzlerimi.
Gecelerdir bana kalan
Ve yetmeyince ekmeğim, suyum.
Satarım gecelerimi de.
Ekmek parası bu bulmalı.
Adres sormayan kurşunlar alır canımızı.
Hayince, ve yitip yitmek.
Gözyaşı bizimdir.
Bizimdir acılar.
Satılır canlar Pazar, Pazar.
Umutlar tek destek
İnadına yaşamın zorluğuna.
Kırılıverir oda
Parçalanıverir oda
Fabrikadaki demir dişliler arasında.
En pahalı paha biçilmez
Bir cevherim vardır benim
Emeğim
İğneden ipliğe kullandığım
Yarattığım şekil verdiğim.
Ve onu satarım Pazar, Pazar
Üç beş kuruşa.
İşte bu değildir.
Ekmek parası
Bu değildir.
Eziliştir, yok oluştur.
Horlanış çiğneniştir bu
Demir ökçelerle.
Dört duvarlar bekler
Demir kapılar.
Prangalar bekler
Ayağımızı kucaklamaya
Varsın olsun onurlu yaşayalım bir kez
Ve öfkemizi bir şimşek gibi çakalım
Göklere.
Hakan tüt 09,05,1996
Hakan TütKayıt Tarihi : 28.6.2006 12:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)