BEN DÜNYAYIM
Altı günde toz bulutundan yaratıldım
Bin bir türlü güzellikle donatıldım
Hava, su, topraktan bir candım
Yaratılanca Dünya kondu adım
Havam, suyum, toprağım tertemiz
Kendi halimde yaşardım sessiz
Kâinatta herkesten mutlu ve dertsiz
Dileğimdi mutluluğum olsun süresiz
Uzaklarda dostlarım vardı parlayan
Parladıkça her yanımı aydınlatan
Her yanımı sarmalayıp beni ısıtan
Güneşti, Aydı bana güzellik katan
Tanrı ayrılmaz dost demişti üçümüze
Ayrı özellikler vermişti her birimize
Güneş karanlığı çevirecek gündüze
Ay yaşama sevinci verecekti hepimize
Bense durmaksızın dönecektim
Güneşten aldığımı içime verecektim
Mevsimden mevsime girecektim
Her mevsimde ayrı güzelleşecektim
Yaratanımın varlığıma bahşettiği
Hepsine yalnız kendinin hükmettiği
Sende ne varsa benimdir dediği
Yarattığı her varlıkla beni ben ettiği
Sıra, sıra, boy, boy dağlarım vardı
Yamaçlarına kartallar yuva yapardı
Derelerinden berrak sular akardı
Kekiği, menekşesi, sümbülü kokardı
Ormanlarımdı; dağlarımın örtüsü
Çamı, meşesi, ladini her türlüsü
Güzelliğimin vazgeçilmez süsü
Kardeşçe yaşamanın türküsü
Çiğdemim, kardelenim, lalelerim
Renk, renk yediveren güllerim
Güllere gönül veren bülbüllerim
Dağdan ovaya dökülen şelalelerim
Bir gelin gibi süslemişti Tanrı beni
Birisine gelin edeceğim der gibi seni
Bir arada yaratmıştı gül’le dikeni
Dikenine katlansın diye gül’ü seveni
Tanrı en son insanoğlunu yarattı
İnsanoğluna kendi ruhundan kattı
Öz evladımdır dedi, kucağıma attı
Kimisine Şeytan ruhu verdi şımarttı
Birisine Âdem, birisine Havva dedi
Diğer canlılardan ayrı tuttu akıl verdi
Âdem içti aşk iksirini Havva’yı sevdi
Yaratan beni şahit eyleyip ikisini everdi
Âdem’le Havva’dan çoğaldı insanlık
Onlara hizmet etti yaratılan her varlık
Asırlar geçtikçe arttıkça arttı kalabalık
Kıtalara bölündüm başladı düşmanlık
Unuttu insanoğlu ilk anasını, atasını
Şeytana uydu başlattı kardeş kavgasını
Kavga için taştan yaptı ilk baltasını
Nesilden nesil’e aktardı kavga mirasını
Hâlbuki hepsi bir Tanrının kullarıydı
Onlar Âdem’le Havva’nın çocuklarıydı
Ne fark ederdi, birisi esmer birisi sarıydı
Benim içimde herkes kardeşçe yaşamalıydı
Dört kitap indi Tanrıdan böyle emreyledi
Ey insanoğlu! Birbirinize zarar vermeyin dedi
Emirlerine Peygamberleri elçi eyledi
Her Peygamber aynısını ayrı dinde söyledi
Ve lâkin insanoğlu dur durak bilmiyordu
Ateşi bulup beni yok edecek çağa giriyordu
Her yanım yanıyordu buzullarım eriyordu
Çığlıklarımı ne duyuyor ne de görüyordu
İçlerinde elbette sesimi duyanlar da vardı
Onlar Tanrının öz evlâdım dediği insanlardı
Benim varlığımı kendi varlıkları sayanlardı
Bana sevgiyle sarılıp kardeşçe yaşayanlardı
Beni kendilerinin malı, mülkü sananlar
Zalim olup bin bir yanımda taht kuranlar
Benden gayrisi yok diyen hanlar, sultanlar
Kaç kere dolup boşaldım hani nerede onlar
İnsan dünyaya çıplak gelip çıplak gidecekti
Rızkını alın teriyle kazanıp öyle yiyecekti
Dünya variyetini kendine emanet görecekti
Halel getirmeden geridekine teslim edecekti
Yaşamak Tanrının verdiği bir haktı
Verdiği bu hakkı ancak Tanrı alacaktı
Ölüm yaratılan her canlı için mutlaktı
Ruh Tanrıya dönecek beden topraktı
Zamanı gelip de kurulunca ulu divan
Tanrının huzuruna çıkacaktı her insan
Hesaba çekilecekti yaşadığı hayattan
Hiç kimse kaçamayacaktı bu hakikattan
Buna rağmen insanoğlu azdıkça azıyordu
Asırlar geçtikçe benim düzenimi bozuyordu
Taştan balta, ağaçtan ok, ateş yetmiyordu
Beni tümden yok edecek barutu buluyordu
Silahlanma önü alınmaz bir yarıştı
Top, tüfek, bomba birbirine karıştı
Bunun hepsi sona bir an önce varıştı
Bu çılgınlığı durduracak tek şey barıştı
Ne baş edilmez bir varlıktı şu insanoğlu
Mütemadiyen kırıp döküyordu sağı-solu
Ölen de öldüren de aynı Tanrının kulu
İnsanoğluna kimse anlatamıyordu bunu
Nihayet kıyameti alamet kapıyı çaldı
Ne göğün rahmeti, ne toprağın bereketi kaldı
Sanki Tanrı verdiklerini bir, bir geri alacaktı
Belki de insanlığı tekrar baştan yaratacaktı
Ey Tanrım tekrar baştan yaratacaksan insanı
Rehber eyleyeceksen Tevrat, İncil, Kur-an’ı
Nebi eyleyeceksen beşere İnsanı Kâmik olanı
Dileğim vardır senden;
Ne olur hiç birinin işine karıştırma Şeytanı
Seyit Bozkurt
Seyit BozkurtKayıt Tarihi : 31.12.2009 12:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!