Ben Dönerim Semah Döner Şiiri - Yorumlar

Erol Duran
261

ŞİİR


19

TAKİPÇİ


Sevda dolu cenahtayım
Ben dönerim semah döner
Mevlana’yla semahtayım
Ben dönerim semah döner

Gönül köşgüm durak gibi

Tamamını Oku
  • Metin Demirkaya
    Metin Demirkaya 29.09.2009 - 05:32

    Erol Duran'a

    Us desen,Erol uran da,
    er desem,o'nun ta kendisi
    ne goreyim,bir baktim ki;
    dost'mun gonul bagina girmi$,it'in birisi
    soz er i$i'dir,
    erdemlik'tir soz soylemek,$air DURAN'dir kendisi
    ne anlar sufyan'in dolu muavi'ye,baga giren it,yalcisi
    soz edilir laf sanar,saz çalinir def sanar,çol bedevisi
    sormak isterdim,kimdir hak yolunda has olan,ehlisi
    Ama..
    biçare'dir bedbah,kiliç zoruyla donen'dir,ne bilsin cehalet ayi'si.
    bir soz edene...
    kirk bin yil 'kole''dir insan, insanda olur,vardir onurun hasi
    it'lerimiz yemez et'ini,insanlik du$manidir bu,hiyar salatasi...
    ?
    ù
    ...!
    Celàl çig

    Cevap Yaz
  • Atiye Danış
    Atiye Danış 06.08.2008 - 19:44

    Mevlana ne kadar beceremesem de yazmayı çok seviyorum ve bu semahi şiirinize Mevlana ile yoruma geldim lütfen kabul buyurun


    Selam Olsun Gönüller Sultanına

    Bu kelebek gövdemle ben....
    Sığamadım şu alemi cihana,
    Bak sonunda geldim dergahına..
    Elim,yüzüm mesh ettim kapına.
    Bir günahkar,bir tövbekar...
    Aslında ne olduğunu bilemeyen...
    MEVLANA aşığı bir YARRR...
    Bak,ruhumu şeytandan gizledim,
    Duru nağmeler gibi getirdim...
    Çiçek misali sundum,ŞEMS'i,AZAM'a..
    Bedenim bırakda kul olsun,semah orduna
    Ey....Gönüller sultanım...susma,
    Başımın tacı ...MEVLANA...
    Haydi,icazet ver şu çilekeş CANA,
    Hamdım,piştim,YANDIM......
    Vakti,saatidir gayri,SAL BENİ...
    SAL BENİ...ŞEB-İ ARUS alayına.


    Cevap Yaz
  • Ertuğrul Söyünmez
    Ertuğrul Söyünmez 02.07.2008 - 16:16

    Hasan Hüsyin Dalcı arkadaşıma Semah nedir diye sormuştum .verdiği cevap ı şiirinizin altına uygun gördüm bilmeyen arkadaşlar için....
    güzel şiirdi kutlarım ....

    Semah dönmek, Aleviler’in ibadeti olan Cem içinde yapılan 12 hizmetten birisidir. Semah dönen canlar; duygunun, sevginin, aşkın dorukta olduğu adeta ayrı bir dünyaya yolculuk edildiği bir trans halini yaşarlar. Aleviler Cem gibi Semahında kaynağının Kırklar Meclisi’nden geldiğine inanırlar. ?nanışa göre Hz. Muhammet, Miraç dönüşü Kırklar Meclisi’ne uğrar. Selmani Farisi bir üzüm tanesi ile içeri girer ve Hz. Muhammet’e; “Ey yoksulların hizmetçisi! Bu üzüm tanesini bize paylaştır.” Der. Cebrail bir tabak getirir ve Hz. Muhammet onun içinde üzüm tanesini ezip şerbet yapar. Bu şerbet, Kırklar’dan birinin dudağına değince tümü kendinden geçer; kalkıp; “ya Allah”diyerek semah döner. Semah o gün bugündür erenler meclisinde dönülür. Horasan’dan Anadolu’ya süren yolculukta semahın pirliğini yapan Hünkar Hacı Bektaş Veli el Horasani; “Semah, Ariflerin aleti, Muhiplerin ibadeti, Taliplerin maksududur. Hakka ki, bizim Semahımız oyun değildir, ilahi bir sırdır, mecazi değildir.” der. Anadolu, hangi ulustan, hangi ırktan, hangi inançtan olursa olsun bütün insanlara, bütün dervişlere, bütün ermişlere, bütün uluslara kapılarını ardına kadar açmış derin sevgi ve saygı göstermiş insanların yurdudur. Anadolu insanı ile Anadolu tarihi bir bütündür. Anadolu insanı, başkalarından aldığına kendi özelliklerini de katmış, yoğurmuş yeni bir sentez oluşturmuştur. Çok tanrılı, tek tanrılı bütün dinler Anadolu’da buluşmuş, karışmış kaynaşmış yeni bir inanç, yeni bir düşünce tarih sahnesine çıkmıştır. Alevi Semahı bu tarihsel birlikteliği en yalın bir tarzda bize ifade etmektedir. Bakın bir Avrupalı sanat bilimci bu oluşumu nasıl değerlendiriyor: “Bir Avrupalı olarak Bektaşi semahlarına baktığım zaman neler gördüğümü ve neler hissettiğimi size gönlümce tek tek anlatmak istedim. Dünyanın hiçbir yerindeki halk danslarında rastlanmayan ana unsurları söylemek istiyorum. ?lkin bir önyargı içindeydim. Ama daha ilk semahı seyrederken bir şok geçirdim. Çünkü dünyanın neresinde olursanız olun, hangi halk danslarını seyrederseniz seyredin, mutlaka beğenirsiniz, seversiniz, ancak bu dansları rahat koltuğunuzdan “sadece seyredersiniz”. Ama semahta öyle değil, daha ilk anda müzik sizi kendi iç ritmi ile büyülüyor ve giderek oturduğunuz yerden semaha katılıyorsunuz. Aslında yerinizdesiniz, ama değilsiniz. Semahın düşüncesindesiniz, ayağınız, kollarınız semahçılarla eş, yüreğiniz onlarla aynı çoşkuda ve semaha katılıp gitmişsiniz. Bütün bunlar farkında olmadan, yani sizin elinizde olmadan oluşuyor. Semahlarda solo yok, yani oyunu idare eden (yöneten) ne bir kadın var, ne de erkek. Alçak gönüllülüğün böylesi, sıradanmış gibi gözükmesi, doğallığı, bütün dünya danslarını imrendirecek bir biçimde, hele hele kadın ve erkeğin farklılaştırılmaması, eşitliği kadına, erkeğe değil insana saygı, somut bir hayranlıkla izliyorsunuz, ayırımsız. Semahlardaki her düşünce, her ana fikir bu dünyanın efendisi olan insanla çözüme ulaştırılması açısından birden bire dünya halk danslarından farklılaşmasını sağlamaktadır. Böylece günümüz insanının varamadığı bu hümanizmaya, ta karanlık XIII. yy. dan bugüne pırıl pırıl parlayarak devamlılığını sürdüren Alevi semahları iç dinamizmini mutlaka Hacı Bektaş Veli’nin felsefesiyle beslemiştir. Bu semahlar ne bir danstır ne ritüeldir. Bu semahlar insanın bu dünyadaki varlığını anlatan dans destanlarıdır. ?çi insan sevgisiyle dolup taşan destanlar dizisi. Bu anlatım biçimindeki saf ve temiz paklık insanı yüreğinden vurmaktadır. Birlikte barış, birlikte dostluk ve kardeşlik, birlikte sevgi bugün dünyamız insanının söyleyip söyleyip de bir türlü varamadığı duraktır. Bu sözcükler Batı’da yalnızca kitaplarda kaldı, bir de insanların özlemlerinde. Doğa ile farklılaşmadan, ona, yaşama yabancılaşmadan, yaşamın tüm gerçeklerine, karmaşıklığa meydan vermeden, sanki onun kadar sade ve arınmış doğadan damıtılmış el- kol- beden ve ayak hareketleri tekrar doğaya yönelen bir anlatım sadeliğinde kendi hümanizminin felsefesini bize alçak gönüllüce sunmasıdır ki biz seyirciyken bile kendimizi semahın ta içinde bulur ve eylemine farkında olmadan katılırız. “Destan” dedim ama benim destan tarifimde bir başka. Hangi topluluğun destanına bakarsanız bakın, mutlaka bir ok, yay,kavga, bir savaş ve ardından barış gelir. Ama bu destanda kavgadan, savaştan eser yoktur. Sevgi vardır, aşk vardır, kardeşlik vardır, hayatı her yönü ile insan kardeşlerle paylaşmak vardır. Mutlaka hayatta acılarda vardır. Ama semahlardaki acılar insan yüreğinin bir yaşam çoşkusudur. Öldürücü, yok edici değildir. Hele bencillik, övünme hiç yoktur. Bencillik bireyseldir. Semahlarda bireysel fikri ya da ona benzerini bulmak mümkün değildir. Topluluk kutsaldır. O toplulukta herkes saygındır. Herkes herkese bir birey olarak sevgi ve saygı doludur. Herkes birbirinin koruyucusudur. ?şte semahları seyrederken bu özlemleri yüreğinizde duyuyorsunuz. Tarihçiyseniz, tarih okursunuz adeta. Sosyologsanız, semahlarda o toplumun yaşama biçimini öğrenirsiniz, felsefesini öğrenirsiniz. Bir kültür adamı iseniz insanın ne olduğunun nasıl olması gerektiğinin bilincine varırsınız. Hatta yalnızca sıradan bir insan olduğunuzda galiba semahlarda Tanrı’nın insana bağışladığı koca ve güzel bir dünya bulursunuz, kendinizce, gönlünüzce.” SEMAH ÇE??TLER? HAKKINDA KISA B?LG?LER Alevi semahlarında bağlama belirleyici olmasına karşın Çepni Aleviler’de 12 çalgı bulundurulur. Bu 12 saz aynı türden olabileceği gibi değişik türlerden de olabilir. Semahın belli sayıda kişilerle dönülmesine özen gösterilir. 2-4-8-10 veya 3-5-7-12 gibi sayı kümelerine denk düşürmeye çalışılır. Semaha genellikle ilk önce 4 can semaha kalkarak başlanır. Semah sırasında ayaklar çıplaktır. Kadınların başı eşarplıdır. Erkeklerde baş açık, ayak çıplaktır. Dede makamı kutsal makamdır. O makama semah dönülürken sırt dönülmez. Üstelik secde edilir. Alevi semahlarındaki renklilik, Anadolu’daki renkli kültürel zenginliğin bir yansımasıdır. Bu renklilikte; Kerbela’da haksızlığa karşı boyun eğmeyen Hz. Hüseyin’i, Türkmen kocası Dede Korkut’u, Pir Sultan Abdal’ı ve son Ata’yı bulmak olasıdır. 1) KIRKLAR SEMAHI Kökenini, Kırklar Cemi’nden alan Semahtır. Aleviler arasında en yaygın semahtır. Hz. Muhammet’in, Hz. Ali’nin ve kadın- erkek canların yer aldığı 40 kişinin bulunduğu Kırklar Meclisi’ni sembolize eder. Üç zamanlıdır. Dua, ağırlama ve yeldirme (hızlı) bölümlerden oluşur. Genellikle cemlerde yaşlı canlar bu semahı dönerler. Aleviler arasında en yaygın dönülen semahtır. 2) TURNALAR SEMAHI Turna kuşunun, Alevi edebiyatında özel bir yeri vardır. Turna ile Hz. Ali arasında bir ilişkinin olduğu varsayılır. Turna semahı, turna kuşunun figürlerine dayanır. Hareketler; turnanın hareketlerine benzer. Yavaş ve olgundur. “Yemen ellerinden beri gelirken Turnalar Ali’mi görmediniz mi? Havanın yüzünde semah dönerken Turnalar Ali’mi görmediniz mi?” 3) KIRAT SEMAHI Semahların geneli kadın ve erkek canların birlikte dönmesine karşın Kırat Semahını bacılar dönerler. Bu semahta; güneş çevresindeki gezegenlerin dönüşü sembolize edilir. Eski Türk inançları Kırat Semahının düşün eksenini oluşturur. Bu aynı zamanda Türk tarihinde atın önemine vurgu yapar. “Kırat bu dağları aşmalı bugün Dostun ellerine düşmeli bugün...” 4) TAHTACI SEMAHI Antalya- Toros yöresindeki Tahtacı Türkmenler’in döndüğü semaha bu ad verilir. Bir bacı ile bir erkek can birlikte semah dönerler. Daha fazla kişi ile dönülen ve adına Tahtacı Semahı denenlerde vardır. Semahlarda, ellerin yukarıdan alıp aşağıya verme şeklindeki figürü Hak’tan alıp halka vermek anlamına gelmektedir. Bu sosyal bölüşümdeki adaleti sembolize eder. 5) TRAKYA SEMAHI Semahlar; bulundukları yörenin halk dansları ile etkileşim içinde bulunurlar. Bu nedenle yöresel farklılıklar görülür. Trakya semahları da yöredeki halk sanatının zaman , zaman etkisini ifade etmektedirler. 6) URFA SEMAHI Bu semahta Urfa’daki Türkmen Aleviler’in adeta damıtılarak korunan semahlarıdır. Bunlar içinde en özgünü ise; Urfa- Kısas Semahıdır. Urfa Semahı da genel özellikleri ile birlikte biraz Urfa etkisini de taşımaktadır. 7) AFYON SEMAHI Afyon denilince akla Emirdağ’ın Karacalar Köyü Alevilerinin döndüğü semahlar gelir. Figürsel olarak belkide Türkistan ?aman törenlerine en yakın semahlardır. Muhammet- Ali Semahı, Sikke Semahı ve ?llallah Semahı en bilinen Afyon yöresi semahlarındandır. Kadın ve erkek canlar birlikte semah dönerler. Genellikle 6 bacı 6 erkek birlikte semaha kalkarlar. 8) RODOS SEMAHI Osmanlı döneminde Anadolu’dan Rodos’a yerleştirilen Alevi Türkmenler’in döndüğü semahlardır. Semah’ın yerel kültürden etkilenmediğini söylemek olası değil. Bu nedenle Rodos Semahı; Anadolu- Rodos karışımı bir birleşim sayılır. 9) LAD?K SEMAHI Adını Samsun- Ladik’ten alan Ladik Semahını 8 bacı, 8 erkek can döner. Semaha şu deyişle başlanır: “Salını salını geldim köyüne Güzeller başıma toplansın diye Herkes sevdiğini almış yanına Güzeller pazarı kurulsun diye” 10) HACIBEKTA? SEMAHI Hacı Bektaş Veli’ye saygı semahıdır. 8-12 can ile dönülür. Sağ el göğüste mühürlenmiş olarak semaha başlanır. Söylenen nefeslerden birisi: “Değişmek istemem bin peygambere Yarab dertlilere pir eyle beni”dir. 11) HUBYAR SEMAHI 5 Bacı 4 erkek can ile dönülür. Kollar sarkık, öne doğru eğilmiş olarak semaha başlanır. Semah sırasında; hem kendi, hem daire ekseni etrafında dönerler. Semahlar içinde ritmik olarak en hareketli dönülen semah sayılır. “Beylerimiz elvan gönül üstüne Ağlar gelir pirim Abdal Musa’ya Urum abdalları postun eğnine Bağlar gelir Pirim Abdal Musa’ya...”

    Cevap Yaz
  • Mustafa Turhan
    Mustafa Turhan 04.06.2008 - 10:33

    Semahi ver dosta eli
    Pirim Hacıbektaş Veli
    Kabem insandır diyeli
    Ben dönerim semah döner

    insan sevgisi ile dolup taşan tüm gönülleri kutluyor ve o yüreklerden öpüyorum. gönlünüze sağlık.

    Cevap Yaz
  • Elif Ay
    Elif Ay 26.09.2007 - 15:59

    Yüreğiniz dert görmesin üstadım,çok güzel olmuş,her zamanki gibi.
    Saygılar,selamlar.
    elif ay

    Cevap Yaz
  • Rıza Duran
    Rıza Duran 07.09.2007 - 23:03

    BENİ ÇOK DUYGULANDIRDIN SAYIN DURAN ELİNE YÜREĞİNE SAĞLIK !!
    BENİMDE ADIM ,,
    ALİ RIZA DURAN!!!

    Cevap Yaz
  • Lamia Canay
    Lamia Canay 27.08.2007 - 02:46

    Sanki kana kana şiir içtim,sevgili Erol..Hele dinlediğim müzik Harikulade.Kutluyorum şiirini..Sevgiyle kal dostum..Lamia CANAY...

    Cevap Yaz
  • Erol Duran
    Erol Duran 30.06.2007 - 11:36

    Hak Şahini; Ben sana leş kargası diyorum. Şimdi anladım ki, sen akıl fakirisin. Sana artık dokunmam. İlk saldırıyı sen yaptın, şiirlerine bakan görür zaten, bütün şiirlerin saldırı. Gözü dönmüş birisin. Akıl melekelerini ürkütmüş birisin. Sen yoldan çıkalı epey olmuş. Toplumu kışkırtacağına, bir birine düşüreceğine aklı başında adam gibi yazsan olmuyor mu ? Aleviler mum söndürüyormuş, hanginiz katılı o toplantılara, anan mı, karın mı katıldı ve yoksa sen mi katıldın da

    Cevap Yaz
  • Erdal İrfan
    Erdal İrfan 30.06.2007 - 01:54

    Hz.Ali der ki! Söz ağzımdan çıkana kadar söz benim esirimdir. Ama söz ağzımdan çıktıktan sonra ben sözümün esiriyim. Erol abi anlayan anlar.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 30.06.2007 - 00:59

    sahte derviş;mevlevilikle aleviliği,pardon rafiziliği bir birine karıştımışsın.önce öğren sonra piayasaya çık.ihdas ettiğiniz dansı mevlevilerin 'sema'sıyla karıştırmışsın.semah sizin uydurmanız.lügatta semah değil sadece sema var.sizin yaptığınız,dansın daniskası.bu gösteriler için brezilyaya gidin.müslüman mahallesinde salyangoz satmayın.rafizi artıklarına,hasan sabbahın müritlerine geçit yok.alamut kalesine gidin.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 57 tane yorum bulunmakta