Ben Diyorlar - Meçhul

Analiz / Semra Benk Firengiz Mütefekkir, yazar, şair Ömer Ekinci Micingirt 'in şiirleri bize o kadar yakın ki, sanki kendi kaleminizden çıkmış gibi, hemen şiirlerle bütünleşiyor ve siz de şairimiz gibi çağıldamak istiyorsunuz. Hangi şiirini ezberlesem, hangisini seslendirsem, hangi şiirini paylaşsam diyorsunuz, şair, sizin ruhunuzda dolaşıyor adeta , şiirleri size ruh veriyor... O zaman anlıyorum ki şairimiz bizi sesliyor, suskunluğumuzu, ataletimizi bize hatırlatıyor, Mehmet Emin Yurdakul'un, "Bırak Beni Haykırayım" şiirini hatırlıyorsunuz; Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et, unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir... dizeleri geliyor aklınıza... Bu vesile ile Ömer Bey'in "BEN DİYORLAR" isimli şiiri üzerinde biraz durmak istiyorum... Şairimiz, bu şiirinde de yine sosyal bir yaraya işaret ediyor. Ehliyetin yerini sahteciliğin, egoizmin, vefâsızlığın aldığını, sosyal ve kültürel bir mesele olarak günümüze taşıyor. Mülk suresi 2 . ayeti kerimeyi hatırlayalım: "Hanginiz daha güzel iş yapacaksınız diye sizi imtihana çekip ,ölümü ve hayatı yaratan O'dur." İşte Ömer Bey, bu güzel iş yapmalara engel bir zihniyetin varlığını, şiirinde anlatmaya çalışmış... Şiirin ana tem'a sı; "Bize benzeyenler bizi vurdular" Bunlar; ..... serde durdular, hakkı dürdüler, gayya ördüler, bize ürdüler, bize höykürdüler, bizi yordular, bizi kırdılar, sözleri ile sosyal ve idarî dokudaki iç bükey çürümüşlüğü bulunduğu yerden alarak, mütalâ edip düşünmemiz için önümüze koyuyor... Şiirin başlığı, "BEN DİYORLAR" şeklinde. "Ben" olgusu makul bir olgudur, insanı- insan yapar... Ama şairimiz, burada istihza ile bizlere başka bir şey anlatıyor. Benlik, bencillik, egoistlik, ikiyüzlülük (münafıklık) kavramlarını işliyor ki, bunlar birer hastalıktır aslında... Bütün negatif kavramlar, insanlığa şeytanın fısıldamasıdır ve hastalıktır... Benlik kavramı; Yüce kitabımızda, şirkin farklı bir türü olarak tarif edilir... "Kendi nefsini ve iğreti arzusunu ilâh edinenler" der Rabbül âlemin.(Furkan43 - Câsiye 23) Bunlar esasında Allah'ı değil, kendi benliklerini, nefislerini ve iğreti arzularını ilâh edinmişlerdir, farklı bir tanrı tanımazlık biçimidir bu... Bu şekli ile"Ben de sizdenim, sizin gibi, hakkın ve hakikâtin yanındayım," deyip bencilliklerini, menfaat perestliklerini egemen kılan, bu vesileyle yetkiyi ele geçirip etkinleşen, davanın asıl sahiplerini de öteleyen ve pasive eden, engelleyen ehliyetsiz vefasız anlayışı anlatıyor şairimiz. Asıl dururken, bu ehliyetsiz takımın iş başına gelerek"imân ve güven" meselesinin nasıl suistimal ettiğini dile getiriyor, bunun vefâsızlık ve ihanet olduğunu vurguluyor. Tefrikanın başladığı noktalara parmak basıyor... Allah Rabbil âlemin; "Sağlam bir kulpa yapışın ve Allah'ın ipine sarılın" der. Al-î İmran103. Bölünmeyin parçalanmayın zira rüzgârınız gider, Allah'ın size olan nimetini hatırlayın,"der. En'fal 46. "Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz" der. O yol; sırat-müstakim yoludur ,değil mi? O yolun kitabı ise; İbrahim suresi 24 te şöyle muhteşem bir teşbihle izah edilir: Güzel söz (yani Kur'an-ı Kerim ); kökleri sabit, toprağa sıkı sıkıya tutunmuş , dalları arş-ı âlâ da muhteşem bir ağaca benzer ki , O ağacın meyveleri hiç bitmez... Çirkin söz ise (bununla Rabb -ül âlemin, sırat-ı müstakime ters olan bütün anti sistemlerden ve kul düzenlerinden bahsediyor): Kökleri toprağa alelade tutunmuş bir ağaca benzer ki, o ağacın hiç meyvesi olmaz ,der... İşte o toprağa alelade tutunmuş o ağacın meyveleri içinde arayabiliriz şairin dediği, "Ben Diyorlar" şiirinde tarif ettiklerini ve onları zemmediyor bize... Kendilerine içtenlikle teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyor, saygılarımızı sunuyoruz... Semra Benk Firengiz