Ben../.. Değilim [Kim Oyleyse.,.] Şiiri ...

Dilek Akın
40

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Aşkın zarını yırtıp ay/nı ışığa kavuşmadan dur! demek gerek../.. farklı bir masal var mı bildiğin? ..
yarım kalsa da bir gün..


Gözlerinin değdiği yerden kaçırıyorum gözlerimi
Devrik cümlelerin enkazından süslü kelimeler çıkarıp
Saçlarıma taktığında..

Tamamını Oku
  • Metin Başol
    Metin Başol 09.09.2008 - 13:25


    Bir bozgunun başrolünde
    Ağlamam değil mi yitip gitmelere
    Melekler ağlamaz dersin
    Ağladım../..
    Söylemiştim;
    Ben melek değilim..
    .....................

    bakakalırım giden gemilerin ardından... kendimi denizlere atamam, dünya güzel.. serde erkeklik var ağlayamam' da diyemiyorum Orhan Veli gibi...

    ankara'da kasım aylarında festivaller yaşanır.. sonbaharın hüzünlü yüzünü göstermeye başladığı günlerde, tiyatro festivallerinde oyunlardan oyunlara koşulur... bir kaç yıl öncesine kadar festivalin tam orta yerinde bulunup(festival komitesindendim), oyunlardan oyunlara koştuğum/koşturduğum, haftada bazen 8-10 (gündüzleri izlediğim çocuk oyunları da dahil) oyun izlemenin hazzını yaşadığım günler olurdu.. şimdilerde sadece seyirci olarak bulunup, daha az oyun seyrediyor olsam da, festival coşkusunu hep yüreğimde hissederim... işte o festival dönemlerinden izlediğim bir oyun vardı izmir bornava belediyesi tiyatro topluluğunun sunduğu... grup üyelerinin ortak özeliği yaşları 5-6 yaşlarından başlayıp, 17-18 yaşlarındaki gençlerden oluşuyordu.. her yıl çok farklı oyunlarla renk katarlar festivale... O grubun oynadığı bir oyun vardı 'boyayalım abiler' sokak çocuklarını konu alan bir oyun... oyunda inanılmaz bir ritmle tekrarlanan bir replik vardı yürekleri kanatırcasına beyinlere yönelen 'çocuk olmalıydın cocuk.. çocuk olmalıydın çocuk' diye.. o oyunun sonrasında seyirciler arasında gerçek hayata ankara sokaklarında boyacılık yapan çocuklar sahneye alınmıştı ve oyuncularla bu ritmli replik hep birlikte fırlatılmıştı kulaklara.. yüreklere... beyinlere doğru...

    bir o zaman kendimi tutamayıp, alt çenem titreye tetreye gözyaşlarımı salmıştım özgürce.. hıçkırıklarımı duyanlara aldırış edecek halim yoktu....

    şimdi şu anda o haldeyim... alt dudağım niye titriyor... yüzüm niye kaydı, yamuldu.. gözlerim dopdolu... ağlamaklıyım...
    ağlamak en yalansız gerçeğimiz...
    .................
    bir sır vereyim mi sana
    (en başta dedim ya...)
    Ben Orhan Veli değilim...
    .................

    harikasınız...... sözcükler elinizde farklı anlamlara, farklı duruşlara, farklı ifadelere bürünüyor... tıpkı bedenin repliklerin ötesinde anlattığı şeyler gibi.. sözcükler anlamlarının ötesinde anlamlara bürünüyor...

    ağla şairim ağla.. hiçbirimiz melek değiliz... hiçbirimiz melekler gibi, masum değiliz...

    :)
    :(



    Cevap Yaz
  • Metin Başol
    Metin Başol 09.09.2008 - 13:24



    CEntilmenCE
    Ankara
    Bay, 40



    09.09.2008 11:59
    Bir bozgunun başrolünde
    Ağlamam değil mi yitip gitmelere
    Melekler ağlamaz dersin
    Ağladım../..
    Söylemiştim;
    Ben melek değilim..
    .....................

    bakakalırım giden gemilerin ardından... kendimi denizlere atamam, dünya güzel.. serde erkeklik var ağlayamam' da diyemiyorum Orhan Veli gibi...

    ankara'da kasım aylarında festivaller yaşanır.. sonbaharın hüzünlü yüzünü göstermeye başladığı günlerde, tiyatro festivallerinde oyunlardan oyunlara koşulur... bir kaç yıl öncesine kadar festivalin tam orta yerinde bulunup(festival komitesindendim), oyunlardan oyunlara koştuğum/koşturduğum, haftada bazen 8-10 (gündüzleri izlediğim çocuk oyunları da dahil) oyun izlemenin hazzını yaşadığım günler olurdu.. şimdilerde sadece seyirci olarak bulunup, daha az oyun seyrediyor olsam da, festival coşkusunu hep yüreğimde hissederim... işte o festival dönemlerinden izlediğim bir oyun vardı izmir bornava belediyesi tiyatro topluluğunun sunduğu... grup üyelerinin ortak özeliği yaşları 5-6 yaşlarından başlayıp, 17-18 yaşlarındaki gençlerden oluşuyordu.. her yıl çok farklı oyunlarla renk katarlar festivale... O grubun oynadığı bir oyun vardı 'boyayalım abiler' sokak çocuklarını konu alan bir oyun... oyunda inanılmaz bir ritmle tekrarlanan bir replik vardı yürekleri kanatırcasına beyinlere yönelen 'çocuk olmalıydın cocuk.. çocuk olmalıydın çocuk' diye.. o oyunun sonrasında seyirciler arasında gerçek hayata ankara sokaklarında boyacılık yapan çocuklar sahneye alınmıştı ve oyuncularla bu ritmli replik hep birlikte fırlatılmıştı kulaklara.. yüreklere... beyinlere doğru...

    bir o zaman kendimi tutamayıp, alt çenem titreye tetreye gözyaşlarımı salmıştım özgürce.. hıçkırıklarımı duyanlara aldırış edecek halim yoktu....

    şimdi şu anda o haldeyim... alt dudağım niye titriyor... yüzüm niye kaydı, yamuldu.. gözlerim dopdolu... ağlamaklıyım...
    ağlamak en yalansız gerçeğimiz...
    .................
    bir sır vereyim mi sana
    (en başta dedim ya...)
    Ben Orhan Veli değilim...
    .................

    harikasınız...... sözcükler elinizde farklı anlamlara, farklı duruşlara, farklı ifadelere bürünüyor... tıpkı bedenin repliklerin ötesinde anlattığı şeyler gibi.. sözcükler anlamlarının ötesinde anlamlara bürünüyor...

    ağla şairim ağla.. hiçbirimiz melek değiliz... hiçbirimiz melekler gibi, masum değiliz...

    :)
    :(



    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta