İstanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı
Önce yankesiciler çıkıyor yavaş yavaş,
Sallanıyor akşamdan kalmalar sokaklarda,
Uzaklarda, çok uzaklarda kaldı istanbul paşazadeleri katipleri,
Nerede yarasını saracak doktorları?
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
Kuşları ötmez, balıkları yenmez, denizine girilmez oldu sanayi artıklarından.
O kadının suya değmiyor artık ayakları.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
Hırsız dolu Kapalıçarşı,
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa,
Değil güvercin ot bile yok avlularda.
Motor gürültüleri çaldı çekiç seslerini,
güzelim bahar gününde insanlık kan ağlıyor sanki.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
Başında yeni alemlerin sarhoşluğu,
Renkli ışıklarıyla bir gece kulübü gençliği zehirlercesine
Ne yapabilirim? İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
Küçük bir çocuk geçiyor kaldırımdan
Mevsim kış,üstünde yırtık bir pantolon, eski bir penye
Birşey düşüyor elinden yere, bayat ekmeğini koyduğu poşet olmalı.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
Bir ihtiyar can verdi kimsesizce,
Alnı artık soğudu biliyorum.
Ama dudakları hala dişlerinin arasında.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
Güneş bütün parlaklığı ile doğuyor.
Kapatıyor ikiyüzlülerin gölgelerini
Ama kalbim hala vuruyor
Ve ben hala, çaresizce, İstanbulu dinliyorum.
1993
Bana www.gungorekinci.blogcu.com adresimden de ulaşabilirsiniz.
Güngör EkinciKayıt Tarihi : 7.7.2007 19:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)