Ben Bunadım Galiba Şiiri - Vehbiye Yersel

Vehbiye Yersel
508

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Ben Bunadım Galiba


 
 On yıl kadar önceydi.Sıcak bir yaz günü,güneş tepede bütün sıcaklığıyle etrafı yakıyor,aylardan Temmuz,İzmir şehrinde kış mevsimi zaten yaşanmaz,kara hasret kaldık.yazları da felaket sıcak.fakat ben hiç şikayetçi değilim,bu sıcaklardan daha şiddetlisi cehennemden Allah bizleri korusun,hayattayken gölgeden yürüyebilir,hatta sokağa çıkmayabiliriz de.ama öbür tarafta kaçış yok.Allah bizi doğru yoldan ayırmasın,.. Limontepe yolu üzerinde Yeni Çamlık semtinde bir arkadaşa gidilecekti.Yasin İ Şerif okutacaktı,okuma bilen arkadaşlar toplanmış bana da haber verdiler.Taksi durağına yakın bir ablamızın evinde toplanacaktık.ben erken gittim.ince yazlık bir mantom vardı,sırtıma geçirdim, kapıyı kitledim,evdekilere not bıraktım.nerde olduğumu bilsinler diye.Çiftlik camiinin karşısında oturuyordu bu arkadaşım,zile bastım,gelen yok dedi beni yukarı çağırdı. 
 Abdest aldı, giyindi ben otururken.kapı zili çalındı. 
 Arkadaşlar gelmişti 
 Yukarı çıkmasınlar dedi.caminin önünde bir bank vardı,oraya oturdular,sen in ben de kapıyı kitler inerim dedi.ben mantomu çıkardığımı sanıyorum,askıda aynı renk olan ev mantoyu aldım giydim.aşağı indim.giydiğim manto,bedeni büyük ve daha kısaydı. Benimki de uzun olduğu için alttan koyu mor tonunda göze batıyordu.arkadaşlar fark etmişler ama bir anlam veremedikleri için bana bir şey demediler. Gelenler 3 kişiydi,bizler de iki,taksimetreli taksi çağırttık. Şoför yalnız dört kişi alabilirim dedi.Ben o yolu bildiğim için siz gidin ben Limontepe de çalışırken,bir yıl aynı yoldan gittim geldim. 
 Siz gidin ben otobüsle gelirim dedim,onlar gitti ben durağa kadar yürüdüm,durak Ragıp Üzümcü okulunun yanındaydı.durakta bekledim birkaç dakika baktım,gelen giden kimse yok,otobüs geçmedi 
 Allah allah dedim,ne oluyor.,birisine sordum,kardeş dedim. Otobus durağı değişmiş mi? evet yol 0narımı var,durak okulun ön tarafında,o caddeden işliyor dedi.ben yanıyorum,ama neden sıcakladığımı anlamıyorum,yürüdüm,yok ayakta durdum,araba bekledim,gibi şeylere yordum. Sırtımdaki iki mantonın farkında değildim.otobüs geldi.biletimi attım 
 Oturdum, boş bulduğum yere.baktım sıkıntı basıyor,şoföre bey efendi dedim,durak değişmiş,güzel,ama neden bir işaret bir yazı veya levha koymamışsınız? 
 Kaptan şöyle başını çevirdi,kızacağina,gülmememk için kendini zor tuttu. 
 Git hanım dedi belediye başkanına sor. Içinden mutlaka demiştir giyimine bakmıyor, haline bakın 
 bu Allah'ın sıcağında Temmuzda kat kat giyinmiş,aklından herhalde zoru var,haline bakmıyor,beni sorguluyor., 3-4 duraklık bir yoldu..adrese göre indim. Karşı sokağın içinde beni ev sahibi hanım bekliyordu...El salladı yürüdüm 0na doğru..beni aldı.marangozhaneleri vardı birinci katta. Evleri bu dükkanın üzerinde müstakil bir evdi. Merdivenlerde soyunmaya başladım.,nasıl çözdümse düğmelerini bilmiyorum,iki mantoyu içiçe vermişim,hanım aldığı gibi mantoların yanına bırakmış..okuma başladı,bitti.dua yapıldı,ikramlar verildiArkadaşlar ve diğer komşuları yavaş yavaş gitmeye başladılar..Biz sona kaldık.eve otobüsle dönecektik.mantolarımızı istedik.herkese mantosunu getirdi,arkadaşlar giyinmeye başladı.Bana kolları içiçe iki mantoyu birden verdi,buyur dedi.Bir de buyur etti.. 
 Bu mantonun işi ne mantomun içinde diye sordum? bana siz iki manto birden verdiniz cevabını verdi. 
 Nasıl olur, diye direttim,evine uğradığım abla yerlere yattı,gülmekten,o benim mantom dedi,sen 0nu askıdan alıp giymişsin..arkadaşlar da tasdik ettiler,biz de senin üzerinde iki manto gördük,ama söyleyemedik. Dediler.aferin size,nasıl arkadaşsınız.daha kötü bir durumda olabilirdim.neden biriniz bana sormadı neden iki mantolusun diye.kimsenin işine karışmayın derler ama,böyle bir durumda susmamak gerekir.aşkolsun arkadaşlar, 
 beni gülünç duruma düşürdünüz.Otobüs şoförünün neden gülümsediğini şimdi anladım. Çekilen sıkıntılar,haksızlıklar,insanın beyninde yer alıyor,maziyi unutmak mümkün değil.İşte insanın bedeni bir yerde iken,beyni başka şeylerle meşgul olabiliyor. ve ne yaptığının farkına varmıyor bile..bazen kendime kızıyorum.kızıyorum ama faydasız.olan olmuştur. geriye dönüş olmuyor..Bir arkadaşım da buyurun okuyun bakın ne diyor,bunama ile ilgisi yokmuş diye,hafüften alıyor.Olabilir,kafada binbir düşünce varken,pusula sapıyor. 
 Ben bayıldım bu öyküye 
 Ve öylesine gülümsettiniz beni içten 
 çook eskilere de giderek 
 
 Öncelikle şunu söyleyeyim 
 Bunun yaşla bunamayla falan bir ilgisi yok 
 
 Benzer bir olayı belki de daha korkuncunu yaşamıştım 
 üstelik 30 lu yaşlarıma adım bile atmamıştım daha 
 
 sizinle paylaşmak boynumun borcu oldu sanki: 
 
 Çocuklar küçük 
 ev işi, yemek, temizlik falan tam bir koşturmaca içinde geçiyor hayat 
 bir sabah aceleyle çeketimi giydim çantamı aldım ve hızla evden çıktım işe yetişmek için 
 
 hep yaptığım gibi apartmandan çıkıp bir kaç adım gittikten sonra üzerimi düzeltme telaşındayım 
 falso veren bir yerim var mı diye 
 
 bir de ne göreyim 
 mutfak önlüğünün üzerine çeketimi giymişim 
 ayağımda ev terlikleri ve elimde çay termosu çanta yerine 
 
 hemen telaş içinde tekrar eve yöneldim 
 ama gülmekten yürüyemiyorum 
 bir taraftan da kimse görmesin derdindeyim 
 
 hep hatırladığımda gülerim o hallerime 
 sadece bu da değil 
 öyle çok benzeri komik durumlar yaşadım ki 
 bu aceleciliğim ve telaşlı hallerim yüzümden 
 anlatsam dudağınız uçuklar 
 
 ve gülümsüyorum hala kendi kendime 
 
 Siz çok yaşayın emi 
 Çok ve iyi 
 ve sağlıkla. Işıl Aksoy 
 
 
 28.06.2009 
 


 Vehbiye Yersel.

Vehbiye Yersel
Kayıt Tarihi : 2.10.2014 00:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Vehbiye Yersel