ne zaman şiir yazmak gelse içimden
yağmura teslim olmuş söğüt dalları gibi,
sallanır durur bir şeyler gam tellerimden
hüzün bütün tenimde koşar,
tutkular kemendini boynuma dolar
sevdan bir baştan bir başa, ılık ılık akar bütünümden
kesilmez akıntın hiç bir yerimden
geçilmez ıslandığım ateşlerinden
serseri bir aşk dolaşır bedenimin her yerinden
kül kül olur gönül yollarım
göz göz olur kalp damarlarım
tutulmaz zamanlarda yıkıcı bir aşkı yaşarım
dizelere sığmamda sayfalardan dışarı taşarım
ben bu kasabanın serserisiyim
bil ki şu beden ´´ BÜYÜK AŞKINLA ´´ gömülecek
bunun altına koskoca bir imzamı basarım
ben bu çilekeş dünyaya ait değilim
asla değilim
bilemem ki nerededir yerim
kaç gece kendimi kaybedip de nerelerde gezindiğimi ne bilirim
kaç gece mum ağaçlarının gölgesinde uyandım
ışıl ışıldı her yanım, saydam gibi
hani cam gibi
kaç gece toprağın altından çıkardım elimi
meğer oralarda gezinmişim bir solucan gibi
kaç gece uyandım ki
bir o yanda bir bu yanda gezerken buldum kendimi
ben bir tek seni sevmişim çılgın bir insan gibi
bir türlü akıl erdirememişim
ben neredeyim bilemem ki
ben bir tek seni yazarım coşkunca pınar gibi
ben bir tek seni yaşarım tıpkı bir dolunay gibi
ben bir tek seni sayarım kendime kalbime kondurduğun tik taklar gibi
ben bir tek seni severim
bir tek seni
belki kimse farkında değil
kimse değil kimse
ben aklımı bağ bozum gecelerinde şarap içer gibi aşkınla bozarım
ekmek gibi,
katık gibi seni yer içerde doyarım
seni bulamadığımda girmediğim delik kalmaz
toprağı eşelerim bir solucan gibi
gökyüzünde ararım kanatlı bir karınca gibi
denizlere dalarım yosunlar gibi
seni emzikte süt bekleyen bir çocuk gibi ararım
seni yeni doğmuş bir farenin yavrusu gibi bekler karnım aç yatarım
seni özgürlüğe gıptayla bakan bir mülteci gibi sever yokluğunda özgürlüksüz yaşarım
ben bu kasabanın serserisiyim
seni yakarım güneş ışığım gibi kalbimde
seni yaşarım bıkmak tükenmek bilmeden koskoca bedenimde
ben bu kasabanın serserisiyim
aşkına müptela dünyayı her gece bir yıkarım bir yaparım dizelerimde
bin gece açım sana
bin yıl belki de
belki de sonsuza kadar sürecek
bilemem,
belki de
ben bu kasabanın serserisi
sana söyleyeceklerim var
kaldır kaşlarını bak şu anda okuduğun eserine
bak sana dökülen şu sevgime
bak dağların saçlarını doladığım avuçlarımda nasıl senin adını zikrediyor be...
nasıl yıldızlar duramıyor yerlerinde
nasıl mevlitler de dua okunurda bütün kainat yatar secdeye
bak sular nasıl çağlıyor sana
bak yağmurlar nasıl ağlıyor sana
bak kuşlar nasıl ötüyor
toprak nasıl çimleniyor
bebekler nasıl doğuyor
bak insanlar nasıl ölüyor
nasıl ölüyor
nasıl ölecek
sevgisiz, kör kütük sevgisiz be
nasıl yaşıyorsun gözlerin bu kadar kör mü dünyaya
kör kütük sevgisiz
bu sana ve bana reva mı Allah aşkına
revamı duy da dön şaşkına
gir eksenime de mutluluk çiçekleri açsın her yanında
gülümsesin her bir yanın sabah akşam dünyaya
yıksın aşk poyrazları ikimizi
dönsün devran başımızda
dönsün yaşam karşımızda
içelim aşk masallarını bir dikişte
dalalım aşkın deryasına
yüzelim sabah akşam hiç çıkmadan
bir gün değil,
yüz yıl değil
bir milyon yıl hiç bıkmadan
tüket de geç sensizlik saniyelerini
yık ta geç
yıkıl da geç
oy
ooooy
ben bu kasabanın serserisi
ay dokuz doğurur gözlerim düştükçe üstüne
aşkın bin bölümlü olur şu yanık yüreğimde
sevgin her yanımdan vurur hiç çekinmeden kalleşçe
ben bu kasabanın serserisi
aşkın hem enimden dokunur hem de boyumdan be
ben bu kasabanın serserisi
bak nasıl Kibar serildanları alüvyonlu aşk topraklarını sürüklüyor aşkların denizine yanık dillice
aşkını süzüyorum eleklerden geçirerek elemine, boyuna, dikine, enine
aşkın ile söylüyorum
aşkın ile susuyorum
aşkın ile ölüyorum
aşkın ile gömülüyorum bir mum ağacının gölgesine
ben bu kasabanın serserisi
bir tek bunu çok iyi biliyorum
ben seni çoook seviyorum
ben bu kasabanın bıçkın serserisi
seni yazıyorum şiirlerimde
ben bu kasabanın serserisi
seni taşıyorum ölene dek yüreğimde
ben bu kasabanın sana sevdalı serserisi
üşüyorum
seni yakıyorum ısınmak için içimde
Kayıt Tarihi : 1.10.2005 07:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Seslendiren: Kibar TAVASAV
üşüyorum
seni yakıyorum ısınmak için içimde
bu saatte bu şiiri okursam dalarım hüzün bulutlarına....yüreğin hep serseri kalsın desem..
ben bir tek seni yaşarım tıpkı bir dolunay gibi
ben bir tek seni sayarım kendime kalbime kondurduğun tik taklar gibi
ben bir tek seni severim
bir tek seni
belki kimse farkında değil
kimse değil kimse
ben aklımı bağ bozum gecelerinde şarap içer gibi aşkınla bozarım
Yüreğinize Sağlık Efendim...Sayenizde Harika Bir Şiir Okudum...Kutlarım...antolojim+10
Bitimsiz Sevgilerimle...
aşkını süzüyorum eleklerden geçirerek elemine, boyuna, dikine, enine
aşkın ile söylüyorum
aşkın ile susuyorum
aşkın ile ölüyorum
aşkın ile gömülüyorum bir mum ağacının gölgesine
ben bu kasabanın serserisi
bir tek bunu çok iyi biliyorum
ben seni çoook seviyorum
destansı ve akıcı bir şiir olmuş dost.okadar etkilendimki okurken harkuladeydi.aşk şiirlerini yazan unutulmazlar arasına gireceksiniz...
TÜM YORUMLAR (7)