Kırmızı boyalı tepeşirlerle yazmıştım adını Mahallemizin me$hur teyzelerin den
Afife Teyzenin evinin duvarına
Üç gün ardı sıra beddua almıştım
Geberesiceler yine sıçmışlar duvarın ağzına
Yoksul bir çocuk yüzüydü sana içimde taşa gelen duygular
Ellerimin ellerine değdiğin de
Kızarıp utanışlarımdan anlamıştım
Bu duygunun adının
Er yada geç
Beni böyle amansız bir hastalığa sürikliyeceğini
Seni sevmemek için iki şart vardı
Biri görmemekten
Diğeri kör olmaktan geçiyordu
Herkes sana yaranmak
Ben ise senin için yaralanmak istiyordum
Kanasın istiyordum iç organlarım
Ve yüreğim hep böyle acıyacak
Sana varmaktan geçiyordu bütün yollar
Bazen kontrolsuz bir yol oluyordum
Damarlarının trafiğinde
Oysa ben seni her düşündüğümde
Dray olup yoldan çıkıyordu
Yükü ağır geliyordu
Omuzlarıma düşlerimin
Omuzlarımda Kızım olsun
Ben bir tren olayım
Gezdireyim onu
Up uzun çayırlarda
Yeşili bilsin
Maviyi öpeyim yanaklarında
Ve cesedim
Balık lara meze
Bir akşam üstü lokantasında
Ben en çok kır çiçeklerini seviyordum
Saçlarının o muazzam iklimin de
Öpüşmek günahsa biz sevişelim
Cehennem olup yansın ruhum
Sana gelirken çırılçıplak
Koşmak istiyordum
Yaban atları düşüyordu kanatlarıma
Ben öyle nalsız
Yalın
Up uzun ardı arkası belirsiz ufuklarda
Nefesim rüzgarlara inat kesilir
Fal taşı olur
Kokusunu yedimi iğdelerin
Gözlerim kanar
Sevdalı bir baş olurum dağların doruklarına
Türküler yakarım
Hiç durmadan ağlarım
Soysuzdur gece
Ve
Saklar günahı
Gün biter
Gökyüzü yasaklanır avluda
Akşam ezanıyla
Evli evine köylü köyüne masalı anlatılır
Yalandır bilirim
Küçük ken de inanmazdım
O gündür aklım sende
Kendim sokaklarda
Afife teyzeyi kaybedeli
Tam beş sene oldu
Yok artık aramızda (ben boyadım o duvarı)
Kayıt Tarihi : 26.8.2025 07:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!