Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Ben bir seyyahım
Ben bir seyyahım dağlar, yollar geçerim
Ben bir seyyahım buzdan sular içerim
Uyku tutmaz gözlerim, candan geçerim
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım.
Mecnun olmuşum ummanlarda gezerim
Ferhat’ım Şirin için dağlar delerim
Aslı ile Kereme selam ederim
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım.
Şarktan, Garptan her birin haber veririm
Tasaya aldırmam, ben çile eriyim
Isparta’yı dolaşır güle bezerim
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım.
Tarihi okur, okur destan yazarım
Benim işim; iğneyle kuyu kazarım
Bolu, Bilecik, selam Adapazar’ım
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım.
Ürgüp’te görmüşüm Peribacaları
Kabe’de safa durmuş, Türk hacıları
Lebbeyk dedi tüm ümmetin hocaları
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım.
Ağrı’da olsa gerek Nuh’un gemisi
Var Ankara'nın Hacı Bayram Velisi
Aydın’ı sorarsın; meşhurdur Efesi
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım.
Yan yanadır Sultanahmet-Ayasofya
Aklımda acı iz, bıraktı Karlofça
Veysel’e yar olmuştur Sivas-Şarkışla
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım.
Erzurum’da yatıyor İbrahim Hakkı
Fezanın nice gizemi onda saklı
Selimiye cami Mimar Sinan aklı.
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım.
Kırk pınarda, hep erler çıkar meydana
Hoşgörünün merkezidir bak Mevlana
Sende gelip, Şeb-i Aruz kat sevdana
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım.
Osman Nurani'yem önemser sebebi
Bu yolda üstadım Evliya Çelebi
Okunmalı Seyahatname mektebi
Durmak yok yola devam: Ben bir seyyahım .
Osman Nurani
Helal olsun şairce bir yanıt.Tebrik ederim.
Hürmetle.
Kıymetli ağabeyim, çoğu kıtası hemde zengin kafiye şeklinde. insan yaşlanınca bazışeyleri karıştırıyormuş demekki.
Tabiki her seyyah buzlu su içecek değil. MİSAFİR UMDUĞUNU DEĞİL, BULDUĞUNU YERMİŞ. seyyahta öyledir. Bazen buzlu su bazen de tuzlu su içer. Şimdi çağ gelişti o sizin gençliğiniz deki kıtlık zamanı değil. Her yerde yazın dahi buz gibi su bulmak mümkün. Yani kısaca MÜMKÜNLÜ DE HERŞEY MÜMKÜN.
Sözleri tutarsız , kâfiyeleri uymuyor...Her seyyah buzdan sular mı içiyor...? Buzlu suları belki bulduğu zaman içebilir...Buzdan su ancak kış aylarında içilebilir...Bu adam hep karda kışta mı seyahat ediyor ki ...?
Bunun gibi birçok tutarsız sözler , uyuşmaz uyaklar...
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta