ne roman kadar uzun,
ne öykü kadar gerçek,
ne yaşanmış bir hikaye,
ne de masal kadar yalan.
çokça yazdım ben sevdalar üstüne,
ama korktum ertelendi,
Hayat dolusun yine baharda,
Belli ki kalbine bir sevda girmiş,
Bir varmış, bir yokmuş uzak diyarda,
Seni özleyen bir deli varmış.
Biz de severdik yad eller kadar,
Bir günlüğüne, ya da geceliğine,
İnsanca, eşit ve adilce,
Tıpkı gündüz ve gecesi gibi bugünün,
Konuşalım desem, biliyorum
Çok şey istemiş olurum senden,
Yazmak mı, denedik ya olmadı öncesinde...
Var mıydı bunca kibir
Ve bunca inada gerek,
Yine bir bayram günü
Parçalandı şu yürek,
Hasret ekmek soframda,
Bak tasımda su firak.
Zula yaptığım, senden yadigar,
Siyah beyaz o küçücük resmine,
Şifa niyetiyle mahzun gönlüme,
Bakasım geldi, yine bu gece.
Dalıp o deniz bakışlarına,
Derin denizlerde bir incisin sen,
Beni görünce kapanıveren,
Bensiz zamanlarda seyran eyleyip,
Beni görünce seraba dönen.
Korkutur bu sükut hallerin beni,
Bir şeyler yazmak lazım,
Bu fırtına gecelerde,
Yar gitmiş, hayal bitmiş ardından.
Ben biçare, kalem naçar,
Tek kelime kımıldamaz yerinden.
Hece naçar, uyak naçar dil naçar,
Göremez ki başucunda
Kıyamda mı sin'e şahit,
Umursamaz haziresi,
Olsa meğer mermer lahit,
Gün olur, talan olur,
Görüp bilmez ki meyyit,
Haylaz çocukların okulu unuttuğu,
Genç aşıkların parkları mesken tuttuğu,
İğde kokusunun genzimi kuruttuğu,
Öğle güneşinin dalda serçe avuttuğu...
Bir ramazan ikindisinin miskin yatarı,
Mezata çıkardım her bir dizesin,
O şiirler ki... sen aşinasın,
Böyle bencileyin kayıp gitmesin,
Eline geçip bir kadirşinasın,
Sokak köpeği aylaklığında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!