Ben en çok bayramlarda üzülürüm.
Nevroz yanaklı sokak çocukları gelir aklıma
Elleri yumuk, yumuk
Gözleri mahzun bakan
Yıldızları koparılmış
Düşleri çalınmış
Yarınları ellerinden alınmış
Hiç birinin saçları okşanmamış
Hiç biri anasının dizlerinde uyumamış
Kimi kâğıttan mendil satar
Kimi kırmızı ışıklarda araba camı yıkar
Kiminin elinde naylon torba çekilir duvar dibine
Vurur kendini tinere
Hakkari neree nerde İstanbul
Dalından uzağa düşmüş ham meyve çoğu
Hepside bu toprağın çocuğu
Ben en çok bayramlarda üşürüm.
Zemheri ayazlarda
Bacası tütmeyen sobasız evleri düşünürüm
Yırtık battaniyenin altında dört küçük çocuk
Dul bir ana ortalıkta dolaşan
O bile daha tomurcuk
Kurumuş bayat ekmeği su ile ıslatmakta
Büzüşmüş üç beş zeytin tanesi
Ortadaki tabakta
Yıldızları hep siyah onların
Bir başka puslu mor şafakları
Bayramsı sabahlarda
Ben bayramlarda ölürüm
Suriyede, Filistin’de, Irakta, Çeçenya’da
Ve daha bilmem neresinde dünyanın
Un ufak edilmiş kemikleri
Parçalanmış körpe çocuk etleri
Medeniyet adına işlenen vahşetleri düşünürüm
Onlarca masum cesede bölünürüm
Ölümdür hisselerine düşen hayata dair.
Bir türlü gelmez
Arzuladıkları aydınlık sabahlar
Düşleyemezler
Bu fırtına ne zaman diner
Bu ateş ne zaman söner
Onların hayalleri bile
Hayale döner
Ben her gün üşürüm
Her gün üzülürüm
Her günüm can çekişmelerle geçer ya
Ben bayramlarda daha çok parçalara bölünür
Bayramlarda ölürüm.
Ey insanlık
Aldırmayın yarınları zifir karanlık körpe bedenlere
Düşünmeyin esmer,beyaz, sarışın küçük cesetleri
Bırakın akarsa aksın yağmurlarda damlar
Muhabbetinize bakın siz
Bayramlarınız kutlu olsun
Mutlu bayramlar.
Kayıt Tarihi : 18.11.2004 20:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.