Rüyamda Atamı gördüm.
Bitkin bir halde beni savaşın ortasına,
Santa Harabeleri'ne götürdü.
Kar, dağı kapatmıştı.
Cepheye doğru ilerledik.
Sonra bir düşman geldi.
Atam, o sırada taşın üstünde oturuyordu.
Ben düşmanın geldiğini Atama söylerken,
O hâlâ yorgun ve umursamaz bir şekilde oturmaya devam etti.
En sonunda tabancasını bana verdi.
Düşmanı vurdum.
Ama Atam, kendini vurdurtmuş şekilde hâlâ oturuyordu.
Çok garip hissettim.
Şehir içinde çatışmalar vardı, ortalık yangın yeriydi.
Ama dağı temizledik.
Nedendir bilmem, 1950'ler gibiydi.
Dağda, uçaksavarlarla düşmanı sürü sürü vuruyordu Mehmetçik.
Bir tanesi Atamı gözümün önünde vurdu.
Ama o, yine doğrulup silahını bana verdi.
Onu vurdum; evet, bir düşmanı vurdum.
Sanki bir mesajdı bu.
Ama Atam vurulmasına rağmen hâlâ kalpağı başında oturuyordu
Rüyamdan kalktığımda yalnızca ağladım.
Ülkenin hâli ve gençliğin kayboluşu geldi aklıma.
Ben de kaleme almak istedim, sadece kaleme alabildim...
Kayıt Tarihi : 13.11.2024 10:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tarih 13 Kasım 2024, uykumda Atatürk'ü gördüm, çok kötü hissetmeme yol az açtı çünkü çok bitkindi. Ve ayrıca yaylam olan Santa Harabeleri ne alakaydı? Neden beni ordaki çatışmaya getirdi bilmiyorum fakat gerçek şu ki o silahı elime veren Atatürk benden birşeyler istedi sanki... Gençlikten umudunu haykırdı sanki o sessizlikte...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!