Göpleğin Ahmet
gece geç yarıda misafirler,
evlerine giderler
'hoşça galın' derken
eller ceplere girer
bu harçlıklar genelde
'-çok güçcük hediye'ler
hep birlikte yapılırdı
nişanlar düğünler.
askere hep birlikte
gönderilirdi gençler.
'-Göpleğin A(h) mat'da acayıp bi hal
konu ne olursa olsun neyder eder
esgerlikten anlatmayı sever.
biri Gonya'mı dedi “farz-ı muhal”
“-nasıl akıl yetirir,
nerden aklında dutar”,
'-bizim bi Seydişe(h) rin
Ortakaraviran'dan
Adem Ombaşı varıdı.'
deyip anlatmaya başlar
kazara daş mı çıkdı mercimeğaşından,
Ağrının Tutak Kazasından bi
Kasım Ahiz
valla bi dutam, bi sıkımlık canı var
sanısın sabi sübyan,
ufak-tefek çelimsiz
sonrattan bi anladık ki, ağalar,
otuz küsür yaşında,
evlencek yaşdaymış oğlu-gızı
herkesin yerine nöbet dutar,
ele nöbet yazamayan çavışlar
Kasm’a yazarlardı
biğün depesi atmış,
Malatyalı çavışı elinden zor aldılarıdı
'-bizim de Mersin’in Aslanköy’ünden
adı dilimin ucunda, her zamna anarın
baş gedikli bi garağol kumandanı varıdı
golunda pırpır çekilecek yer galmamış
bi deeei…. yünsek okuldan atılmış
Antelle nin Dağ Nahiyesinden Durmuş Çavış
Bolu’nun Gerede’sinden bi garağol aşcısı
Manisa Köprübaşının Araplı Köyü’nden
bi ombaşı varıdı Memet Demir Ombaşı”
tabi buğarada hekayeler hep kendi üstünden
oldu-bitdi haksızlığa da –“ta(ha) mili yoktur” zaten
“-dutuvudum çavışın yakasından”
ufak-tefek olmasına rağmen
bir güzel hallederdi hemen o takike
sol eli garşısında var saydığı çavuşun yakasını
sımsıkı kavşırmış
öteki eli sert bir şekilde sıkılmış vazziyette
şöyle aşağıdan yukarıya doğru, var gücüyle
sol elin biraz yukarısında adamın çenesine
“-len bilmem nesini, ne isdeyon len … ha! ”
sanki taptaze, kızgısı geçmemiş heyecanda
“-valla bazı çavışlar da isdeyomuş”
“-yoo valla bizim Uşaklı bi Mürşit çavış varıdı
sizden eyi olmasın …”
tabırın içinde bi dene
ne zopa, ne küfür, Müftü oğluymuş,
neye yarar, emme gelgelelim
erat da .ikine dakmazdı
o gene de bildiğinden şaşmazdı
adam evladı..
bizim erat milleti de şey gibidir deler ya hanı
“oğşadın mı gakar” yalan deği valla
ele avıca sığmaz
kendini adam yerine gomayanın öğünde
süt dökmüş kedi gibidir
adam yerine goyanı da iplemez
ayile terbiyesi işde,
bölk başçavışı Ahmet de
kimseye laf geçiremez,
onu kimse daklamazdı
emme Suat gedikli “-söylen len” dedimiy di
esas duruşda türkü söylerlerdi
saat kaç olusa olsun, eşek gadar adamlar
olmaz olsun, len zorunan türkü söyleni mi”
elin olu söledirdi
neye … gedikli
len bi başgedikli filen olsaymış
len esgerde baş olsunda
isdersensovanbaşı olsun
böyle,.. aslanı kediye boğduru
……….
Kayıt Tarihi : 4.9.2007 11:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ahmet Oruç askerliğinden başka anlatacak bir şeyi yoktu Allah rahmet eylesin

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!