Kırk yıllık kahvenin hatırına yutulacaktı kelimeler
Üç günlük aşka rezerv edildi sonsuz bir hüzün.
Demirciler fazladan çalışacaktı sipariş ettiğim kalbe!
Acının işlemediği bir yürek dövülecekti.
Kim soracak bu canı, bu canda kalan hatrı
İçimdeki tufan, içimdeki can, içimdeki çekilen kanı!
Durduracak bir zırh bir kâbus arıyorum ben.
Gökte zamansızlık hangi noktada?
Elindeyse yıldız yıldız hecele!
Hüküm yazılıyken kara tahtada
İnsan yine çare arar ecele!
Gençlik... Gelip geçti... bir günlük süstü;
Devamını Oku
Elindeyse yıldız yıldız hecele!
Hüküm yazılıyken kara tahtada
İnsan yine çare arar ecele!
Gençlik... Gelip geçti... bir günlük süstü;