Kırk yıllık kahvenin hatırına yutulacaktı kelimeler
Üç günlük aşka rezerv edildi sonsuz bir hüzün.
Demirciler fazladan çalışacaktı sipariş ettiğim kalbe!
Acının işlemediği bir yürek dövülecekti.
Kim soracak bu canı, bu canda kalan hatrı
İçimdeki tufan, içimdeki can, içimdeki çekilen kanı!
Durduracak bir zırh bir kâbus arıyorum ben.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan