Duvarların arasında sıkışan yaban otları gibiyim.
Laf oyunu değil bendeki,çıkmaz sokaklara serilmiş kaldırım taşları gibiyim.
Emeğe yürüyen karınca,çok değil kararınca,gün ağarınca tan gibiyim.
Mavi sularda silik bir yakamoz,yalnızlığın kayıp şehrinde ben,toz gibiyim.
Limanı olmayan deniz,dümeni olmayan gemi,serseri kurşun gibiyim.
Karartma gecelerinde düş gezginlerini arayan ateş böceği,hüznün mutluluğa döneceği gün gibiyim.
Kısacası,özeti,sevdaların ödenmemiş diyeti,tutulmamış niyeti gibiyim.
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Devamını Oku
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.




Çok güzel sevgili Namık,
hele final bir o kadar daha güzel, tebrikler.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta