BEN
Rize Çamlıhemşin’in Köprübaşı köyü’nde,
Dünyaya gelmişim.
Sene bin dokuz yüz altmış üç mevsim sonbahar.
Soğuk ve fırtınalı bir Kasım gecesi,
Annem doğum sancısına tutulmuş.
Gecenin bir vaktinde.
Elektrik,yol,sağlık ocağı lüks bir rüyaymış o zamanlar.
Sizin anlayacağınız dostlar,
Kuş uçmaz kervan geçmez misali.
Bir dağ köyünde Karadenizin,
Tahta bir evin yan odasın da,
Çakal sesleri eşliğinde doğmuşum.
Doktor yok,hemşire yok,ebe yokmuş.
Babaannem kesmiş göbeğimi.
Yıkayıp beni bir kundağa sarmışlar,
Kulağıma ezan okuyup,adımı Adem koymuşlar.
Erkek çocuk,çok kıymetli sayılırmış o zamanlar.
Toplanmışlar eş,dost,akraba.
Sevinmişler,gülmüşler,eğlenmişler,coşmuşlar.
Bense o gün;
Dünyaya gelir gelmez ağlamışım.
Belki de dünyanın zalim olduğunu ta o gün anlamışım.
Doğduğum gün ters düşmüşüm kadere.
Baş kaldırmışım,
O gün bu gündür bir türlü kaderle anlaşamamışım.
Yaşamak aslın da ciddiyet ister dostlar.
Ben bazen dalga geçmişim.
Kolay olanı sevmedim hiçbir zaman.
Hep zor olanı ve imkansızı seçmişim.
Üniversite okumadım,diplomam da yok fakülteden.
Ama cahilde kalmadım.
Kainatı okudum hayat mektebinde,
Hala öğrenciyim orta sınıfında.
Aslında hayat anlatılacak kadar kısa değildir.
Hayatın tanımı da olmaz.
Bir gününü anlatmaya kalksam ömrümün,
Bir kitaba sığmaz.
17/05/2000
Adem KARAGÖZ
Kayıt Tarihi : 7.4.2006 02:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!