Seni alıp en güzel yere sığdırdım,
Göğüs kafesimin altındasın
orda sıcacık yerdesin
kimse bilmesin bende attığını...
Ne manası var doğan günün,
yenen ekmeğin,aşın
her şeye renk veren sensin.
Alı al moru mor yapan.
Ne anlamı var yağan yagmurun,
beraber ıslanmayacaksak..
Gizlinin ötesi,
Gölgelerin ardı,
Dilsiz'in sözü
Sonun başlangıcı yer değiştirdi.
Bir vardı hep vardı...
Aradığınız numaraya şu an ulaşılamıyor
Kaç kez aynı numarayı çevirdi bilinmiyor
Özlem duyulan açmadı, açamadı...
Bir açabilseydi telefonu,
ne güzel cümleler sıralanacaktı art arda.
Şimdi söylenecek söz kalmadı,
En güzel kokuda,
en sağanak yağmurdasın,
Şimdi neredesin?
Bir martının kanadında mı saklısın...
Bütün parçaları bildim, tanıdım;
ama tamamlayamadım...
Koyamadım onları yerli yerine.
Zamanın sırrını açamadı anahtarım...
Boğazın düğüm düğüm,
yükseliyor yükseliyor,
direniyorsun...
Sağır bir sessizlik başlıyor
Alıyor seni içine...
Göz rengin matlaşıyor, değişiyor ansızın
Yürüyorum ağır ağır ve adımlarım güçlü.
Toğrağa kök salmış gibi.
Bir yağmur başlasa,
arada bir susuzluğumu dindirse,
belki çiçek açarım...
Ne zaman acı çeksem üzülsem
Bir pencere ya da bir kapıdan
düşerim çocukluğuma...
Cami avlusunda çıplak ayakla
yağmur altında bağıra bağıra
şarkılar söylediğimiz andayım,
Umarsız bir yangın var yüreğinde,
Hep orada biriktirdi
özlemlerini, kinini, korkularını, nefretini...
Bugüne kadar kendini göremiyordu, farkedemiyordu,
birden bir şey oldu, uyandı,
farketti ki hiçbir şey göründüğü gibi değildi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!