Uzun ve sessiz yollara dökülmüş onlarca can
İnce bir dal gibi yürüyorlar, arkalarında kan
Cılız kuş sesleri var is ve barut kokulu dağda
Arada hazin bir türkü çağlıyor susuz dillerde
Utangaç bir melek dolaşıyor ah başlarında!
‘Ezidi kız korkma, düşürme gözlerini toprağa’
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla