Vahiy eksik kalacaktı, Süleyman da çaresiz
Gökkubbenin koynundaki yıldız çöle düşerse
Belkıs adı ne olurdu Yusuf kalsa nefessiz
Dudağında kor ateşler kuş diliyle öterse...
İfrit uçtu ve zamanı bir ilmeğe doladı
Alnı yere uzanırdı Belkıs nura koşarken
Çöl rüzgarı o buseyi kaf dağına yolladı
Şah damarı göz yaşını volkan gibi yakarken...
Tahtın tacın ya Süleyman hangi çağa yaslanır
Tüm mahlukat hürmetinle aynı sudan içerken
Saba şehri şu semada yüreğinden paslanır
Tüm yıldızlar o atlasta aynı burca akarken...
Kenan ili hasretindir gazel olur süzülür
Ay dürülür yıldız söner Belkıs aşka koşarken
Kırk senenin sabır taşı lime lime sökülür
Zümrüt gözlü o melike destanını yazarken...
Zaman dondu, hıçkırığın bir damla kan alnında
Anavarza cinlerine borcun kalmış giderken
Nemrut bile sorar imiş muradını kızına
Asaletin tacın olmuş çilegaha girerken...
(Ankara, Nisan 2015)
Saffet Akkaya SancakKayıt Tarihi : 25.4.2015 10:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Saffet Akkaya Sancak](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/04/25/belkis-a.jpg)
Güzel çalışmanızı kutluyorum sayın Saffet Akkaya Sancak....
TÜM YORUMLAR (1)