Belkiler Şiiri - Yücel Yarımbatman

Yücel Yarımbatman
69

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Belkiler

dalgalı saçlı film artistlerinden bu yana
ve köşesinde bıçkın bir gencin en naif anlarındayken
yani bir lise belki terk kızını beklerken
en ustura yıllarında bir delikanlıydım
bir sokağın kirli sakallı yollarında..
yaşını başını almış yurdum insanlarının
sağımdan sonumdan geçerken bir bir
yani henüz yüksek topuk revaçta değilken o sıra
ve teneke kutularında buruşmuş markaların rant kavgasında
beyaz ve kısa….
ve rüzgar bile hevessiz sesiyle kente uğrarken
bir sokağın en bakımsız halinde bir delikanlıydım Ankara da
adına aşk dedikleri lakin bizim Cevdet in bile filmlerden öğrendiği
bu suça teşvik kelimenin ne acılar getireceğini nerden bile bilirdim...
itiraf ediyorum sayın okuyucu
sevdim
ağaçlar henüz yapraklarıyla vedalaşmamıştı ki
köşedeki
siyah kedinin bile uğursuzluktan hayatına hiçbir civciv girmemişti
sonra terfi ettiğini duydum bir evin kaloriferli iklimine
ulan ne şanslı kediydi
her gün kasabın önünden geçen sahibi yarım kilo ciğer alıyordu
ke(n) di si ne..
yavaş,yavaş öğreniyordum
ağlarken gözlerin nasıl silindiğini çatlak parmaklarla..
ağlamak lüks gülmek yasaktı bir dönem sonra..
çok isterdim ama deniz yoktu..
nerden çıktı demeyin ‘’suya hasret hep ömrümüz
ondandır çatlaklığı hayallerin.’’
mavisinde salınan bir sandalın
bir çift kelimeyle hayata tutunduğu düşlerim vardı o zaman
dalgalarında kağıt gemiler yüzdürdüğüm…
ve baharında kırmızı gelinciklerle mürdüm..
ve düşerim korkusuyla hiç çıkmadığım balkonlarda
tanımadığım kızların adı yazılıydı sonbaharda…
duvarlara
bense hep yalnızlığı sakladım
briket altlarına..
defter arasına sıkıştırdığım bir kaç şiirle kendimi şair sanıyordum..
o zaman
o,
zaman, zaman aklıma gelmiyor değildi hani
ama görmediğin bir sevgiliyi ne kadar öpe bilirdin rüyalarda..
bahardı sanırım hatırlamıyorum
bir kadın yarı dalgalı saçlı
belki otuzun üstünde yıkık dökük belki perişan bakışlı
tanımıyorum..
yollarda aynı
ayrılıklar..
kendine bir sebep seçmiş
üstüne tükürüyordu
dünyanın gidemedikleri taraflarına
hep aynı kente hep aynıydılar..
yenilgili,mağlup kadınlar…
hoş bir yüzü vardı düzeltiyorum
anamın aklında hep komşu kızı
babamda
fark etmez di o sıra
ve eyüp sabırsızlıktan alınmamıştı mısıra..
ve babam,ah canım babam
para konusunda hep tutucu
sözler konusunda yutucuydu
gülümsemelerini saymasak ara sıra…
cigaran var mı sayın okuyucu
sevdamı anlattığım dizelerden geliyorumda konuya..
belki 2
belki sokaktan olan
belki sokaktan kopan bir el uzandı sol yanıma
belkiler in sanki gibi göründüğü saatler başlamıştı
edebiyat a gerek yok üstadım
parmaklarım varlığına alışmıştı
zaman avuçlarıma teslim bir kız çocuğu
dokunsam duracaktı..
hatırlıyorum
yaşlı gözlerinde hüzün ağlayacak omuz arıyordu
hatırlıyorum
en son yaprak düşmeye meyilli tutunmaya çaresiz bir halde
belki de bizi bekliyordu...
dokundum usul du parmakları
utanıyordu(M)
tuttum ıslak kirpiklerini
ılık ve sıcak kederle karışık bakış ları aktı avuçlarıma
sevmekle sevişmek arası bir talihsizlik
belki isyan
belki hasret
belki çaresiz iki çocuğun susuşma sı
ve bir kadını sevmek denen sürgün girdi kanıma
belki de..yok sanki gibiydi
belki de belki..
ama san ki benim gibiydi....
anımsıyorum.. kış ortasıydı
soğuk içimizden biri gibi girip çıkıyordu ciğerlerimize…
mevsim beni tanıyordu..
ve duyduğum o uğultular
evet o uğultular
sanırım
tundralar da martılar kendi aralarında bizi konuşuyordu
dedikodu o günden sonra ülkeye yayıldı,yayıldı
halk anladı sevdanın bu imkansız hikayesini
sahi o kedi naptı
saçmalıyorum
bir cigaran varmı okuyucu
imkansız bir sevdadan geliyorum
yorgunum da
peki anlatayım;
dalgalı saçlıydı bel ki
hafif kıvırcık
bel ki uzun yakışıyordu belki ben öyle sanıyordum
onsuz her gün işkence
her gün baş belası kaos belki ya da sanırım ona alışıyordum...
belki gözlerinde ben oluyordum belki kayboluyordum
tam hatırlamıyorum çünkü onu ne zaman öpsem
sımsıkı kapıyordum...

BELKİ 3
uzundu
ama
ama
nsız değildi….
Kış ortasında beyaz,
yaz günleri kendi kuraklığında bir topraktı Ankara
bir sokaktan alınan ve alıntı olmayan
yarı romantik,yarı otomatik şiirlerle tanıştığım bir sonbahardı
yar….
Alışkanlığa meyil taraflarım vardı tutunca anladım ellerinden
Benim en büyük alışkanlığım
Alışamamaktı büyük kentlerin yalancı bakışlı kadınlarına
Ve hep bir yarim olsun istedim gözleri yeşil şarkısında…
Bakınca güller açsın dudaklarında
Bilemezdim öperken kanatacağını oysa…
Oysa o hiç o değildi
bilemedi ne türküküler yaktığımı
Damları kerpiçten harabe evin karşısında..
Ve yollar seni gide gide usanmak nedir bilmeyen bir fukaralıktı köy çocukları
Ve toprak ve kil kokan umutları..
Bir leylek konduğunda direk tepesine
En direk vuruşlar başlardı sol orta sahasında göğüslerimizin

İdare et sayın okuyucu
Yıkıntılar arasında fukaralık kokan memleket çocukları soluyorum bu sıra..
Yalın ayağında yalnızlık taşıyan…
Ayakkabısında yollara direnen bir kösele kalitesi vardı
İnadımın, hiç yılmadım
Uzun gecelerde ağlamaktan yorulmayı saymasak…
Nerde kalmıştık..
Olmuyor değimli hüzünlü bir hikaye duyduğumuzda ağlamazsak..
Tamam geldim..
Elleri üryan kırışık yaprak kokusunda bahar
Ve yanımda
Yaşı bana yakın size uzak hatıralar..
İtiraf etmiştim ilk kısımda
Evet sevdim…
Sevmek büyüklerin hep ayıp
Deyip çocuklardan gizlediği bir yalandı sanki sandıklarda
Kokularını hep bir zaman içinde hapseden kehribar gibi….
Ve sevdim bir kadını
Bendini yakıp yıkan sular seller gibi.
Ve sandıktaki en mahrem kokuları korkularıma katarak…
Tutuşturdum gönlümün en yıkıntıya muhtaç
Işıksız kentini….kent yandı
Kedi alışık olduğu sokağa kaçtı
Sokak hep aynı ve hiç aynı olmayanlarıyla kaldı
Kadın hala isyankar gözlerde bir umut
Bense;
Bir cigaran var mı sayın okuyucu
İmkansız bir aşkın sonuna geliyorum da

Şimdi her kış bir kardelen çiçeğine bakıp gözlerini ararım kar altında..
Ve her bahar yeşeren bir dal görsem gülüşün gelir aklıma
Ve teslim ederim ruhumu, bir yağmur tanesine ilk tomurcukta…
Çünkü sevgi ile sulanmış her aşk her daim yeşildir..
Ve bir kadının en mahrem yeri ‘adına yazılmış imkansız bir şiirdir..’

Yücel Yarımbatman
Kayıt Tarihi : 18.2.2008 15:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


bu şiirin hikayesi, bu şiire sebep bir aşkın hikayesidir... suçu üstüme yıkılmış...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yağmur Su Nokta
    Yağmur Su Nokta

    Tebrikler.. çok içten..ve güzel..
    Okurken büyük keyif duydum.. küçücük bir de acıyla karışık..

    Şiirlerinizle ilk defa karşılaşıyorum. Dilerim bizlerle daha fazla şiir paylaşırsınız.

    Paylaşımınız için teşekkürler..

    Cevap Yaz
  • Evinan Hatice
    Evinan Hatice

    namusumun ve şerefimin ve çocukluğumun ve gençliğimin ve şiirlerimin üzerine beton dökerimki hayatımda okuduğum en içten en doğal en saf duygularla yazılmış bir şiir yücel yüreğinin kalemine sağlık yaralı şair evinan serkeftın

    Cevap Yaz
  • Evinan Hatice
    Evinan Hatice

    yücel bir cigaram var gözüm cigara senin köpeğnolsu n yazdığın ve yazacağın bütün esrlerin önünde saygıyla eğiliyorum serkeftın jıdera yaralı şair evinan [email protected]

    Cevap Yaz
  • Abdussemet Bingöl
    Abdussemet Bingöl

    Oldukça olgun bir dilin söyleşisi.Bana Yılmaz Erdoğan'ın bir nevi otuz beş yaş şiirini anımsattı, ondan iyi buldum ama.Yücel Yarımbatman her gün biraz daha iyiye gidiyor. Kutlarım. Gerçekten güzel.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Yücel Yarımbatman